كِرَامًا كَاتِبِينَ
Kirâmen kâtibîn(kâtibîne).
| kirâmen | : şerefli, üstün |
| kâtibîne | : kâtipler, kaydediciler, yazıcılar |
(Allah indinde) çok şerefli yazıcılar vardır,
(10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.
Kiram kâtibler var
Değerli, dürüst katipler.
Değerli yazıcılar
(10-12) Oysa, yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler.
(10-11) Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır.
(9-12) Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir.
(10-11) Şüpheniz olmasın ki, üzerinizde koruyucular, şerefli saygıdeğer kâtipler var.
O muhafızlar değerli, şerefli kâtiplerdir.
(Amellerinizi yazan ve Allah katında) kerîm olan kâtib melekler var;
Çok şerefli yazıcılar.
Büyüktür onlar, yazarlar.
Değerli yazıcılar var,
'Şerefli üstün' yazıcılar.
(10-12) Oysa, yaptiklarinizi bilen degerli yazicilar sizi gozetlemektedirler.
Şerefli katipler.
'Şerefli üstün' yazıcılar.
değerli kaydedici(ler),
Şerefli yazıcılar/Kiramen katibin.
'Şerefli üstün' yazıcılar.
Onlar Kirâmen Kâtibîn'dir.
Değerli yazıcılar,
Çok değerli yazıcılar,
Onlar onurlu kayıtçılardır.