وَقَالُوا الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَذْهَبَ عَنَّا الْحَزَنَ إِنَّ رَبَّنَا لَغَفُورٌ شَكُورٌ
Ve kâlûl hamdu lillâhillezî ezhebe annel hazen(hazene), inne rabbenâ le gafûrun şekûr(şekûrun).
| ve kâlû | : ve dediler |
| el hamdu | : hamd |
| li allâhi | : Allah'a |
| ellezî | : ki o |
| ezhebe | : giderdi |
| an-nâ | : bizden |
| el hazene | : hüzün, gam |
| inne | : muhakkak ki |
| rabbe-nâ | : bizim Rabbimiz |
| le | : mutlaka, gerçekten |
| gafûrun | : gafûr, mağfiret eden |
| şekûrun | : şekûr, şükrü kabul edendir, şükredilen |
(Şöyle) derler: «Bizden tasayı gideren Allaha hamd olsun. Hakıykat, Rabbimiz çok yarlığayıcıdır, çok in'aam edicidir».
Ve diyeceklerdir ki: «Hamd o Allah'a olsun ki, bizden hüznü giderdi. Şüphe yok ki bizim Rabbimiz, gafûrdur, şekûrdur.»
Ve şöyle demektedirler: «hamd olsun Allaha, bizden o huznü giderdi, hakıkaten rabbımız çok gafûr, şekûr
Ve şöyle demektedirler: «Hamdolsun Allah'a bizden o hüznü giderdi; gerçekten Rabbimiz çok bağışlayan ve şükrün karşılığını bolca verendir.
Onlar orada şöyle derler: «Hamd olsun Allah'a, bizden o üzüntüyü giderdi. Gerçekten Rabbimiz çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir.»
Derler ki: 'Bizden üzüntüyü gideren Allah'a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.'
Şöyle derler: “Hamd, bizden hüznü gideren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.”
(Cennette şöyle) derler: Bizden tasayı gideren Allah'a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.
Bizden üzüntü ve sıkıntıyı gideren Allah'a hamd olsun ; şüphesiz ki Rabbimiz çok bağışlayan ve şükredene şükrünün karşılığını bolca verendir.
Şöyle derler: "Hamdolsun bizden her türlü endişeyi gideren Allah’a! Gerçekten Rabbimiz gafurdur, şekûrdur (çok affedicidir, kullarının amellerini ve şükürlerini kabul edip mükâfatlarını fazlasıyla verir).
(Cennetlikler şöyle) derler: “- Geçim ve akıbet derdini bizden gideren Allah’a hamd olsun. Gerçekten Rabbimiz Gafûr’dur= büyük günahları bağışlar, Şekûr’dur= az amele karşılık çok mükâfat verir.
Derler ki: Hamdolsun bizden üzüntüyü gideren Allah'a. Muhakkak ki Rabbımız; elbette Gafur'dur, Şekur'dur.
Ve hamd Allah'a ki derler, bizden gamı, gussayı giderdi; şüphe yok ki Rabbimiz, suçları örter, mükâfatlarını da fazlasıyle verir.
(Cennette şöyle) derler: Bizden tasayı gideren Allah'a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.
Derler ki: "Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir."
Derler ki: «Bizden uzuntuyu gideren Allah'a hamdolsun. Dogrusu Rabbimiz bagislayandir, sukrun karsiligini verendir.»
Onlar şöyle derler; «içimizdeki üzüntüyü gideren Allah'a hamd olsun. Hiç kuşkusuz Rabb'imiz affedicidir ve iyiliklerin karşılığını bol bol verir.»
Derler ki: "Bizden hüznü giderip yok eden Tanrı'ya hamdolsun; şüphesiz rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir."
ve şöyle derler: "Bütün övgüler bize acı ve üzüntü tattırmayan Allah'a mahsustur. Rabbimiz gerçekten çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını anında verendir;
-Hamdolsun bizden korkuyu gideren Allah’a! derler. Şüphesiz Rabbi’miz çok bağışlayıcı ve bol ihsan sahibidir.
Derler ki: «Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir.»
'Bütün tasalarımızı gideren Allah'a hamd olsun,' derler. 'Şüphesiz ki Rabbimiz çok bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir.
Dediler ki: "Bizden tasayı gideren Allah'a hamdolsun, doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok karşılık verendir."
Şöyle derler: "Hamt olsun, üzüntüyü bizden gideren Allah'a! Rabbimiz mutlak Gafûr, mutlak Şekûr'dur.
Ve derler: 'Endişelerimizi gideren ALLAH'a övgüler olsun. Rabbimiz gerçekten Bağışlayandır, Takdir Edendir.'