yusuf suresi 70. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111


فَلَمَّا جَهَّزَهُم بِجَهَازِهِمْ جَعَلَ السِّقَايَةَ فِي رَحْلِ أَخِيهِ ثُمَّ أَذَّنَ مُؤَذِّنٌ أَيَّتُهَا الْعِيرُ إِنَّكُمْ لَسَارِقُونَ

Fe lemmâ cehhezehum bi cehâzihim ceales sikâyete fî rahli ahîhi, summe ezzene muezzinun eyyetuhel îru innekum le sârikûn(sârikûne).


fe lemmâ: artık, böylece, olduğu zaman
cehheze-hum: onları hazırladı
bi cehâzi-him: onların yüklerini
ceale: kıldı, yaptı (koydu)
es sikâyete: su kabı
fî rahli: yükün içine
ahî-hi,: onun kardeşi (kendi kardeşi)
summe: sonra
ezzene: seslendi (ilân etti)
muezzinun: müezzin, seslenen kişi, seslenmekle görevli kişi
eyyetu-hâ: ey
el îru: kafile
inne-kum: muhakkak ki siz(ler)
le: gerçekten
sârikûne: hırsızlar


Hasan Basri Çantay
Vaktaki (Yuusuf) onların (zahire) yüklerini hazırladı. Su kabını öz kardeşinin yükü içine koydu! Sonra bir münâdî (arkalarından) şöyle bağırdı: «Ey kaafile (durun), siz seksiz şübhesiz hırsızlarsınız»!.

Ömer Nasuhi Bilmen
Vaktâ ki onların yüklerini hazırlattı, su kabını kardeşinin yükü içine koydu. Sonra bir nidâ eden nidâ etti: «Ey kafile (halkı), şüphe yok ki, siz hırsızlarsınız.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Sonra onları bütün hazırlıkları ile techiz ettiği vakıt su kabını kardeşinin yükü içine koydu, sonra da bir münâdi bağırdı: ey kârban siz her halde hırsızlık etmişsiniz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sonra onların bütün hazırlıklarını yaptığı vakit, su kabını kardeşinin yükü içine koydu, sonra da bir çağırıcı: «Ey kafile, siz kesinlikle hırsızlık yapmışsınız!» diye seslendi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Sonra onların bütün hazırlıklarını görünce, su kabını kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir tellal şöyle bağırdı: «Hey kervan! Siz hırsızsınız, hırsız!»

Diyanet İşleri (eski)
Yusuf onların yüklerini yükletirken, bir su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir münadi şöyle bağırdı: 'Ey kervancılar, siz hırsızsınız!'

Diyanet İşleri
Yûsuf, onların yüklerini hazırlatırken su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra da bir çağırıcı şöyle seslendi: “Ey kervancılar! Siz hırsızsınız.”

Diyanet Vakfi
(Yusuf) onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin yükü içine koydu! (Kafile hareket ettikten) sonra bir tellal: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi.

Celal Yıldırım
Yûsuf, onların yüklerini donatıp hazırlarken, su kabını öz kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra da bir çağrıcı şöyle seslendi: «Ey kafile ! Sizler elbette hırsızlarsınızdır.»

Suat Yıldırım
Onların yüklerini hazırlatırken, su kabını, öz kardeşinin yükünün içine koydurdu. Kervan hareket edince de Yusuf’un görevlilerinden biri: "Ey kafile! Durun, siz hırsızlık yapmışsınız!" diye nida etti.

Ali Fikri Yavuz
Yûsuf, kardeşlerinin zahire yüklerini hazırlayınca, su tasını kardeşinin (Bünyamin’in) yükü içine koydu. Sonra (kâfile yola koyulduktan sonra arkalarından) bir münadî şöyle çağırdı: “- Ey kafile, durun! Muhakkak siz hırsızlarsınız.”

İbni Kesir
Onların yüklerini yüklettiğinde su kabını öz kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir münadi: Ey kafile; siz gerçekten hırsızlarsınız, diye bağırdı.

Abdulbaki Gölpınarlı
Onların yüklerini hazırlayınca şerbet içtiği bardağı kardeşinin yükünün içine koydurdu, sonra da ey kafile, siz hırsızsınız diye bir münâdîye nidâ ettirdi.

Adem Uğur
(Yusuf) onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin yükü içine koydu! (Kafile hareket ettikten) sonra bir tellal: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi.

Ali Bulaç
Erzak yüklerini kendilerine hazırlayınca da, su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı, sonra bir münadi (şöyle) seslendi: "Ey kafile, sizler gerçekten hırsızsınız."

Bekir Sadak
Yusuf onlarin yuklerini yukletirken, bir su kabini kardesinin yukune koydurdu. Sonra bir munadi soyle bagirdi: «Ey kervancilar, siz hirsizsiniz!»

Fizilal-il Kuran
Yusuf, kardeşlerinin zahire yüklerini hazırlatırken, ölçü kabı olarak kullanılan su tasını öz kardeşinin yüküne koydurdu. Arkasından bir görevli: «Ey yolcular kafilesi, sizler hırsızsınız» diye seslendi.

Gültekin Onan
Erzak yüklerini kendilerine hazırlayınca da, su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı, sonra bir münadi (şöyle) seslendi: "Ey kafile, sizler gerçekten hırsızsınız."

Muhammed Esed
Ve (sonra) onların yüklerini yükletirken (Kral'ın) su kabını (küçük) kardeşinin denkleri arasına koydurttu. Ve (böylece onlar, bundan habersiz, şehirden ayrılırken) bir çığırtkan: "Ey kervancılar!" diye bağırdı, "Meğer ne hırsızlarmışsınız siz!"

Şaban Piriş
Yusuf onların yüklerini yükletirken, bir su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra bir çağırıcı: -Ey kafile, siz hırsızsınız! diye bağırdı.

Tefhim-ul Kuran
Onların erzak yüklerini kendilerine hazırlayınca da, su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı, sonra bir münadi (şöyle) seslendi: «Ey kafile, sizler gerçekten hırsızsınız.»

Ümit Şimşek
Erzaklarını hazırlattığında, kardeşinin yükü içine Yusuf bir tas koydurttu, sonra bir tellâl 'Ey kafile, siz hırsızsınız' diye seslendi.

Süleyman Ateş
Onların yüklerini hazırlatırken su tasını (öz) kardeşinin yükünün içine koydu. (Kervan hareket ettikten) sonra bir ünleyici şöyle seslendi: "Ey kervan, siz hırsızlarsınız!"

Yaşar Nuri Öztürk
Yûsuf, kardeşlerinin yüklerini hazırlatırken su kabını öz kardeşinin yükü içine koydu. Sonra bir ünleyici şöyle haykırdı: "Ey kafile, siz herhalde hırsızlık ettiniz!"

Edip Yüksel
Onların erzak yükünü hazırlatınca bir su kabını kardeşinin torbasına koydu. Daha sonra bir ünleyici şöyle seslendi: 'Ey kervan siz hırsızlarsınız.'