yusuf suresi 65. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111


وَلَمَّا فَتَحُواْ مَتَاعَهُمْ وَجَدُواْ بِضَاعَتَهُمْ رُدَّتْ إِلَيْهِمْ قَالُواْ يَا أَبَانَا مَا نَبْغِي هَذِهِ بِضَاعَتُنَا رُدَّتْ إِلَيْنَا وَنَمِيرُ أَهْلَنَا وَنَحْفَظُ أَخَانَا وَنَزْدَادُ كَيْلَ بَعِيرٍ ذَلِكَ كَيْلٌ يَسِيرٌ

Ve lemmâ fetehû metâahum vecedû bidâatehum ruddet ileyhim, kâlû yâ ebânâ mâ nebgî, hâzihî bidâatunâ ruddet ileynâ, ve nemîru ehlenâ ve nahfazu ehânâ ve nezdâdu keyle beîr (beîrin), zâlike keylun yesîr(yesîrun).


ve lemmâ: ve olduğu zaman
fetehû: açtılar
metâa-hum: metalarını, eşyalarını
vecedû: buldular
bidâate-hum: onların sermayeleri, ana malları (erzak ile takas için götürdükleri mal)
ruddet: iade edildi, geri verildi
ileyhim: kendilerine, onlara
kâlû: dediler
yâ ebâ-nâ: ey babamız
mâ nebgî: (daha) ne isteriz
hâzihî: bu
bidâatu-nâ: bizim sermayemiz
ruddet: iade edildi
ileynâ,: bize
ve nemîru: ve erzak, yiyecek getiririz
ehle-nâ: ailemize
ve nahfazu: ve koruruz, muhafaza ederiz
ehâ-nâ: kardeşimiz
ve nezdâdu: ve arttırırız
keyle: bir ölçek (ölçmede kullanılan bir birim, miktar)
beîrin: (yük taşıyan) deve
keyle beîrin: bir deve yükü (ölçüsü kadar)
zâlike: işte bu
keylun: ölçektir, miktardır
yesîrun: azdır (kolaydır)


Hasan Basri Çantay
Meta'larını (zahîre yüklerini) açdıkları zaman sermâyelerini kendilerine geri gönderilmiş buldular. «Ey babamız, dediler, daha ne istiyoruz, işte sermâyemiz de bize iade edilmiş. (Biz onunla tekrar) ailemize zahîre getiririz. Kardeşimizi koruruz. Bir deve yükü zahîre de artırırız. Bu (seferki aldığımız) az bir ölçekdir (bizi idare etmez)».

Ömer Nasuhi Bilmen
Vaktâ ki yüklerini açtılar, sermayelerini kendilerine red edilmiş buldular. Dediler ki: «Ey pederimiz! Daha ne isteriz? Bu bizim sermayemizdir, bize iade edilmiş. Ailemize yine zahire getiririz ve kardeşimizi muhafaza ederiz ve bir deve yükü de arttırırız. Bu ise az bir zahiredir.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Derken meta'larını açtıklarında sermayelerini kendilerine iade edilmiş buldular, ey pederimiz! dediler: daha ne isteriz, işte sermayemiz de bize iade edilmiş yine ailemize erzak getiririz, kardeşimizi de muhafaza ederiz, hem bir deve yükü fazla alırız ki bu az bir şey

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Derken yüklerini açtıklarında sermayelerini kendilerine iade edilmiş buldular. Dediler ki: «Ey babamız, daha ne isteriz, işte sermayemiz de bize iade edilmiş! Yine ailemize erzak getiririz, kardeşimizi de koruruz, belki bir deve yükü fazla alırız ki bu (aldığımız zaten) az bir şey!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Derken yüklerini açtılar ve sermayelerini kendilerine geri verilmiş olarak buldular. Dediler ki: «Ey babamız! Daha ne isteriz? İşte sermayelerimiz de bize iade edilmiş. Bununla yine ailemize zahire alır getiririz, kardeşimizi de koruruz, üstelik bir yük daha fazla zahire alırız. Zaten bu aldığımız pek az bir zahiredir.»

Diyanet İşleri (eski)
Yüklerini açınca karşılık olarak götürdükleri mallarının kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. 'Ey babamız! Daha ne isteriz; işte mallarımız da bize iade edilmiş; ailemize onunla yine yiyecek getirir, kardeşimizi de korur ve bir deve yükü de artırmış oluruz; esasen bu az bir şeydir' dediler.

Diyanet İşleri
Yüklerini açıp zahire bedellerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. “Ey babamız! Daha ne isteriz? İşte ödediğimiz bedeller de bize geri verilmiş. Onunla yine ailemize yiyecek getirir, kardeşimizi korur ve bir deve yükü zahire de fazladan alırız. Çünkü bu getirdiğimiz az bir zahiredir” dediler.

Diyanet Vakfi
Eşyalarını açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. Dediler ki: Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermâyemiz de bize geri verilmiş. (Onunla yine) ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu (seferki aldığımız) az bir miktardır.

Celal Yıldırım
Onlar yüklerini açınca, zahire bedellerinin kendilerine geri verirdiğini gördüler, «ey babamız, daha ne isteriz ? İşte sermayemiz bize geri verilmiş, yine (bununla) ailemize gıda maddesi satın alıp getiririz; hem kardeşimizi koruruz, hem de onun adına bir deve yükü artırmış oluruz. Bu getirdiğimiz gıda maddesi pek az bir ölçek».

Suat Yıldırım
Yüklerini açınca da, zahîre bedellerinin yükleri içine geri konulduğunu gördüler ve:"Baba, baba! dediler, daha ne istiyoruz, işte verdiğimiz zahîre bedellerimiz de bize geri verilmiş! Gidelim, yine evimize erzak getiririz, kardeşimizi de koruruz, hem bir deve yükü de fazla alırız.Çünkü bu sefer aldığımız, az bir ölçektir (ihtiyacımıza yetmez)"

Ali Fikri Yavuz
Nihayet zahire yüklerini açtıkları zaman, sermayelerini kendilerine iade edilmiş bulunca şöyle dediler: “- Ey babamız! Daha ne isteriz, işte sermayemiz de bize iade edilmiş, yine ailemize erzak getiririz, kardeşimizi de koruruz, hem bir deve yükü fazla zahire alırız; şimdi bu aldığımız, pek az bir zahiredir.”

İbni Kesir
Yüklerini açyıkları vakit; karşılık olarak götürdüklerinin kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. Dediler ki: Ey babamız, daha ne isteriz, işte mallarımız da bize geri verilmiş, onunla ailemize yine zahire getiririz. Kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü zahire artırırız. Esasen bu, az bir ölçektir.

Abdulbaki Gölpınarlı
Yüklerini açıp aldıkları zahîreye karşılık verdikleri bedelleri de yüklerinin içinde bulunca baba dediler, daha ne istiyoruz? İşte zahîre bedellerimiz de bize geri verilmiş. Onlarla tekrar âilemize zahîre getiririz, kardeşimizi koruruz, daha fazla zahîre alırız. Zâten bu seferki bize yetmeyecek kadar da az.

Adem Uğur
Eşyalarını açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. Dediler ki: Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermâyemiz de bize geri verilmiş. (Onunla yine) ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu (seferki aldığımız) az bir miktardır.

Ali Bulaç
Erzak yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde, dediler ki: "Ey Babamız, daha neyi arıyoruz, işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükünü de ilave ederiz. Bu (aldığımız) az bir ölçektir."

Bekir Sadak
Yuklerini acinca karsilik olarak goturdukleri mallarinin kendilerine iade edilmis oldugunu gorduler. «Ey babamiz! Daha ne isteriz; iste mallarimiz da bize iade edilmis; ailemize onunla yine yiyecek getirir, kardesimizi de korur ve bir deve yuku de artÙrmÙs oluruz; esasen bu az bir seydir» dediler.

Fizilal-il Kuran
Zahire yüklerini açıp da ödemiş oldukları bedelin kendilerine geri verildiğini gördüklerinde dediler ki; «Ey babamız, senden yanlış birşey istemiyoruz. İşte ödemiş olduğumuz bedel bize geri verilmiş. Ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz, böylece bir deve yükü daha fazla zahiremiz olur. Bunu sağlamak kolay bir iştir artık.»

Gültekin Onan
Erzak yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde dediler ki: "Ey Babamız, daha neyi arıyoruz, işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ehlimize (ailemize) erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükünü de ilave ederiz. Bu (aldığımız) az bir ölçektir."

Muhammed Esed
Ve neden sonra, denkleri çözdüklerinde, (takas için götürdükleri) malların kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler; "Ey babamız!" dediler, "Başka ne isteyebiliriz? İşte kendi mallarımız, olduğu gibi bize bırakılmış! (Eğer Bünyamin'in bizimle gelmesine izin verirsen) bu mallarla ailemize (yeniden) erzak getirebilir, kardeşimizi de (iyi) koruyup gözetir ve (böylece) birer deve yükü zahire fazladan elde etmiş oluruz. Zaten bu (ilk seferde getirdiğimiz) tartıca pek az sayılır".

Şaban Piriş
Yüklerini açınca karşılık olarak götürdükleri sermayelerinin kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. -Ey babamız! Daha ne isteriz; işte sermayemiz de bize iade edilmiş; ailemize onunla yine yiyecek getirir, kardeşimizi de korur ve bir deve yükü de artırmış oluruz; esasen bu az bir şeydir, dediler.

Tefhim-ul Kuran
Erzak yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde, dediler ki: «Ey Babamız, daha neyi arıyoruz, işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükünü de ilâve ederiz. Bu (aldığımız) az bir ölçektir.»

Ümit Şimşek
Eşyalarını açtıklarında, erzak bedellerinin kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. 'Daha ne istiyoruz, baba?' dediler. 'İşte, erzak bedellerimiz bize geri verilmiş. Bununla biz ailemize tekrar erzak getiririz; kardeşimizi de koruruz; fazladan da bir deve yükü erzak daha alırız. Bu aldığımız ise az bir erzaktır.'

Süleyman Ateş
Zahire yüklerini açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüler. Dediler ki: "Ey babamız, daha ne istiyoruz? İşte sermayemiz de bize geri verilmiş! Yine âilemize yiyecek getiririz. Kardeşimizi koruruz, bir deve yükü de fazla (azık) alırız. (Çünkü) Bu, az bir ölçüdür (bize yetmez)."

Yaşar Nuri Öztürk
Yüklerini açtıklarında sermayelerini buldular; onlara geri verilmişti. "Ey babamız, dediler, daha ne istiyoruz! İşte sermayemiz, bize geri verilmiş. Ailemize yeniden yiyecek alırız. Kardeşimizi koruruz. Bir deve yükü zahire de ilave ederiz. Zaten şu aldığımız az bir miktardır."

Edip Yüksel
Erzak yüklerini açınca, eşyalarının kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüler ve, 'Ey babamız, daha ne isteriz? İşte eşyalarımız bize geri verilmiş. Ailemizin geçimini sağlar, kardeşimizi korur ve bir deve yükü daha erzak alırız. Bu, kolay bir iştir,' dediler.