enam suresi 134. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165


إِنَّ مَا تُوعَدُونَ لآتٍ وَمَا أَنتُم بِمُعْجِزِينَ

İnne mâ tûadûne le âtin ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).


inne: muhakkak
: şey
tûadûne: siz vaadolundunuz, size vaadedilen
le âtin: mutlaka gelecek
ve mâ entum: ve siz değilsiniz
bi mu'cizîne: aciz bırakan (bırakacak) kimseler


Hasan Basri Çantay
Hakıykat, size (başınıza geleceği) va'd olunan şeyler elbette gelib çatacakdır. Siz, önüne geçebilecekler değilsiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen
Şüphe yok ki, vaad olunduğunuz şey elbette gelecektir. Ve siz onu bertaraf edebilecek değilsinizdir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Size edilen va'd-ü vaîd muhakkak başınıza gelecektir, siz onun önüne geçemezsiniz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Size yapılan tehdit, kesinlikle başınıza gelecektir; siz onun önüne geçemezsiniz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Size vaad edilenler muhakkak gelecektir, siz, onun önüne geçemezsiniz.

Diyanet İşleri (eski)
Size vadedilen, mutlaka yerine gelecektir; siz O'nu aciz kılamazsınız.

Diyanet İşleri
Şüphesiz size va’dedilen şeyler mutlaka gelecektir. Siz bunun önüne geçemezsiniz.

Diyanet Vakfi
Size vadedilen mutlaka gelecektir; siz bunu önleyemezsiniz.

Celal Yıldırım
Size va'dolunan elbette gelecektir ve siz (gelecek olan kazayı engelleyip Allah'ı) âciz kılacak değilsin izdir.

Suat Yıldırım
Size vâd edilen şeyler mutlaka gelecektir, siz bunun önüne geçemezsiniz.

Ali Fikri Yavuz
Size edilen vaad (kıyametin kopması gibi şeyler) muhakkak başınıza gelecektir, siz onun önüne geçemezsiniz.

İbni Kesir
Muhakkak size vaad olunan; yerine gelecektir. Siz, O'nu aciz kılacaklar değilsiniz.

Abdulbaki Gölpınarlı
Muhakkak size vaadedilen şeyler gelecek ve siz, olacak şeylerin önüne geçemezsiniz.

Adem Uğur
Size vadedilen mutlaka gelecektir; siz bunu önleyemezsiniz.

Ali Bulaç
Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakacak değilsiniz.

Bekir Sadak
Size vadedilen, mutlaka yerine gelecektir; siz O'nu aciz kilamazsiniz.

Fizilal-il Kuran
Size va'dedilen akıbet kesinlikle yerine gelecektir. Siz onun önüne geçemezsiniz.

Gültekin Onan
Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakacak değilsiniz.

Muhammed Esed
Şüphe yok ki size vaat edilen o (hesaplaşma) mutlaka gelecektir ve siz ondan kaçamayacaksınız!

Şaban Piriş
Size yapılan vaat mutlaka gerçekleşecek ve siz onu engelleyemeyeceksiniz.

Tefhim-ul Kuran
Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz aciz bırakacak değilsiniz.

Ümit Şimşek
Size vaad edilen mutlaka gelecektir; onun önüne geçemezsiniz.

Süleyman Ateş
Size söylenen uyarı, muhakkak gelecektir, siz onu engelleyemezsiniz.

Yaşar Nuri Öztürk
Size vaat edilen şeyler kesinlikle meydana gelecektir. Siz engel olamazsınız.

Edip Yüksel
Size söz verilenler elbette yerine gelecektir ve onun önüne geçemezsiniz.