rum suresi 34. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60


لِيَكْفُرُوا بِمَا آتَيْنَاهُمْ فَتَمَتَّعُوا فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ

Li yekfurû bimâ âteynâhum, fe temetteû fe sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).


li yekfurû: inkâr etsinler
bimâ: şeyler
âteynâ-hum: onlara verdik
fe: böylece
temetteû: metalansınlar
fe: bundan sonra
sevfe: yakında
ta'lemûne: bileceksiniz


Hasan Basri Çantay
Kendilerine verdiğimiz (ni'metler) e nankörlük etmeleri için. Hele zevk ede durun, yakında bileceksiniz!

Ömer Nasuhi Bilmen
Onlara verdiklerimize nankörlük yapsınlar için (öyle şirke düşerler) imdi faidelenip durunuz, artık yakında bileceksiniz.

Elmalılı Hamdi Yazır
Ki kendilerine verdiğimiz ni'mete küfran etsinler, haydi zevk edin bakalım yarın bileceksiniz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etsinler diye. Haydi, zevkinizi sürün bakalım, yarın bileceksiniz!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Bunu da kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmek için yaparlar. Haydi geçinedurun bakalım, yakında bileceksiniz.

Diyanet İşleri (eski)
(33-34) İnsanlar bir darlığa uğrayınca Rablerine dönerek O'na yalvarırlar, sonra Allah katından onlara bir rahmet tattırınca içlerinden bir takımı kendilerine verdiklerimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Safa sürün bakalım, yakında göreceksiniz.

Diyanet İşleri
Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkâr etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz.

Diyanet Vakfi
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım! Haydi sefa sürün; ama yakında bileceksiniz!

Celal Yıldırım
(33-34) İnsanlara bir zarar dokununca gönülden yönelerek Rablarına yalvarırlar. Sonra da kendi katından onlara bir rahmet tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rablarına ortak koşarlar. Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Öyle ise eğlenip yararlanın yararlanabildiğiniz kadar, ileride (gerçeği) anlayıp öğreneceksiniz (ama neden sonra).

Suat Yıldırım
(33-34) İnsanlar bir derde düşünce, başka her şeyi unutarak yalnız Rab’lerine gönülden yalvarırlar; sonra Allah onlara nezdinden bir rahmet ve bolluk tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rab’lerine eş, ortak koşuyor ve böylece Allah’ın nimetlerine nankörlük ediyorlar. De ki: "Bir süre eğlenin bakalım, yakında öğrenirsiniz!"

Ali Fikri Yavuz
Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkâr etmek için (bunu yaparlar). Haydi zevk edib yaşayın, yakında (ahirette size ne yapılacağını) bileceksiniz.

İbni Kesir
Kendilerine verdiğimize nankörlük etmeleri için. Sefa sürün bakalım, yakında bileceksiniz.

Abdulbaki Gölpınarlı
Şirk koşarlar, onlara verdiğimiz nîmetlere nankörlük etmek için; şimdilik geçinin bakalım, yakında bilip anlarsınız.

Adem Uğur
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım! Haydi sefa sürün; ama yakında bileceksiniz!

Ali Bulaç
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.

Bekir Sadak
(33-34) Insanlar bir darliga ugrayinca Rablerine donerek O'na yalvarirlar, sonra Allah katindan onlara bir rahmet tattirinca iclerinden bir takimi kendilerine verdiklerimize nankorluk ederek Rablerine es kosarlar. Safa surun bakalim, yakinda goreceksiniz.

Fizilal-il Kuran
Böyle yaparlar ki kendilerine verdiğimiz nimete karşı nankörlük etsinler. Haydi! Biraz eğlenin bakalım, yakında sonunuzun ne olduğunu bileceksiniz.

Gültekin Onan
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize küfretsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.

Muhammed Esed
(sanki) kendilerine bahşettiğimiz (nimetler)e karşı nankörlüklerini göstermek istiyorlar. Madem böyle (düşünüyorsunuz,) bu (kısa) ömrünüzün tadını çıkarın ama zamanı geldiğinde (gerçeği) göreceksiniz!

Şaban Piriş
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler bakalım, haydi biraz daha geçinin. Yakında bilip anlayacaksınız.

Tefhim-ul Kuran
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.

Ümit Şimşek
Böylece, kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederler. Nasiplenedurun bakalım, yakında göreceksiniz.

Süleyman Ateş
(Böyle yaparlar) ki kendilerine verdiğimiz (ni'met)e karşı nankörlük etsinler. Şimdi zevk içinde yaşayın bakalım, yakında (sonunuzun ne olduğunu) bileceksiniz.

Yaşar Nuri Öztürk
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler diye. Haydi, yararlanın/zevklenin! Yakında bileceksiniz...

Edip Yüksel
Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Zevklenin bakalım; ileride bileceksiniz.