hud suresi 67. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123


وَأَخَذَ الَّذِينَ ظَلَمُواْ الصَّيْحَةُ فَأَصْبَحُواْ فِي دِيَارِهِمْ جَاثِمِينَ

Ve ehazellezîne zalemûs sayhatu fe asbahû fî diyârihim câsimîn(câsimîne).


ve ehaze: ve aldı, helâk etti
ellezîne zalemû: zulmeden kimseleri
es sayhatu: bir çığlık, bir sayha, çok kuvvetli korkunç ses
fe: böylece
asbahû: oldular
fî diyâri-him: yurtlarında, diyarlarında
câsimîne: diz üstü çöküp kaldılar


Hasan Basri Çantay
O zaalimleri ise korkunç bir ses alıb götürdü de yurdlarına diz üstü çöken (canları çıkan) kimseler oluverdiler.

Ömer Nasuhi Bilmen
O zulmetmiş olanları da bir korkunç ses yakaladı. Artık yurtlarında diz üstü çöküp bitmiş bir halde sabahladılar.

Elmalılı Hamdi Yazır
O zulmedenleri ise sayha tutuverdi de diyarlarında çöke kaldılar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O zulmedenleri ise bir müthiş ses yakaladı da yurtlarında çöke kaldılar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
O zalimleri, korkunç bir gürültü yakalayıverdi de oldukları yerde çöküp kaldılar.

Diyanet İşleri (eski)
Haksızlık yapanları bir çığlık tuttu, oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.

Diyanet İşleri
Zulmedenleri o korkunç uğultulu ses yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Diyanet Vakfi
Zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Celal Yıldırım
O zulmedenleri korkunç bir ses, bir gürültü yakalayıverdi, derken evlerinde dizüstü çöküp kaldılar.

Suat Yıldırım
(67-68) Zulmedenleri ise o korkunç ses tutuverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular, ortadan silindiler. Evet... inkâr etti Rabbini Semûd milleti. Evet, işte onun için defolup gitti Semûd milleti!

Ali Fikri Yavuz
O zulmedenleri ise, korkunç gürültü yakalayıverdi de evlerinde çöküp helâk oldular.

İbni Kesir
Zulmedenleri bir çığlık tuttu. Oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.

Abdulbaki Gölpınarlı
Bir bağırış, o zulmedenleri kapıverdi, yurtlarında, diz çökmüş bir halde helâk oluverdiler.

Adem Uğur
Zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Ali Bulaç
O zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.

Bekir Sadak
Haksizlik yapanlari bir ciglik tuttu, olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.

Fizilal-il Kuran
O zalimleri müthiş bir gürültü yakaladı da evlerinde, oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.

Gültekin Onan
O zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.

Muhammed Esed
O zulmedenlere gelince, onları (Allah katından cezalandırıcı) bir sayha yakalayıverdi de kendi evlerinde cansız olarak yere yığılıp kaldılar;

Şaban Piriş
Zalimleri ise bir çığlık aldı ve yurtlarında cansız olarak yığılıp kaldılar.

Tefhim-ul Kuran
O zulme sapanları dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar.

Ümit Şimşek
Zulmedenleri ise o korkunç ses yakaladı ve yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar.

Süleyman Ateş
Zulmedenleri de o korkunç ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar.

Yaşar Nuri Öztürk
Zulme sapmış olanları o korkunç titreşimli ses yakaladı da öz yurtlarında yere çökmüş hale getirdiler.

Edip Yüksel
Zalimleri korkunç bir ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar.