Duruşların En Anlamlısı

z_b_bulutBir hayat tasavvur ediyorum zihnimde. Öyle rastgele değil; etraflıca, tüm rûhumu harekete geçirircesine. Coşkun ırmaklarda akıyorum önce, engin denizlere doğru. Sonraları kabına sığmayan bir sevinçle uçuyorum gökyüzü derinliklerinde. Yaşadıklarımın yüreğimi tüllendirdiğini hissediyorum, akan gözyaşlarım beraberinde. Tarifi imkânsız bir huzura gark oluyor yüreğim. Ellerimi kalbimin üzerinde her birleştirişimde; kalp atışlarımın hızına şahit oluyor ve aynı heyecanla devam ediyorum yolculuğuma. Kapılar karşılıyor beni.

Devamını oku: Duruşların En Anlamlısı

Bir Öğretmenin Günlüğünden.

kar-copyBilinçsiz ve çılgınca tüketim sonucu suyunu ısıttığımız dünyada, yağmura ve kara hasret kaldığımız şu günlerde eski bir anımı sizinle paylaşmak istedim.
Kar. Bembeyaz bir örtü gibi yeryüzünü kaplayan, gelinlik giydiren doğaya. Beyaza boyayan, tertemiz pırıl pırıl kar... Kimbilir ne kadar güzel yağar, seyretmesi ne mükemmel olur derken...
Hayatımın ilk kar yağışını 17 yaşımda Ordu’nun şirin köyü Düğünlük’te izledim. Köy öğretmeniyim. Ta Adana’dan gelmişim. Bu yaşıma kadar gördüğüm ikinci il Ordu. Karı da ilk defa göreceğim.

Devamını oku: Bir Öğretmenin Günlüğünden.

Hayat sana sırtını dönüp gidene dek!

su_yaprakBir fesleğen kokusunda duyumsamak

ve olduğu gibi kabullenmek,

zamanı geldiğinde

tüm zorluğuna rağmen bir gökkuşağı renginde seyredebilmek,

bazen de bir annenin şefkatiyle sarılmak hayata.

 

Devamını oku: Hayat sana sırtını dönüp gidene dek!

Çile Arkadaşlarımızla Hasbihal

golgeBEN... Eskilerin ENE deyip şerrinden kaçtığı Þeytan çırağı...Þimdi O’na ben, BEN diyor içimde saklıyorum. Yanağımdaki Ben kadar içim deki BEN de benim. Ha yüzümdeki siyah benek ha içimdeki KARALEKE... Benim ayrılmaz parçam. BENBeni BENLİK’le saran ve nice çıkmazlarda yoran BEN bugün bir hesaplaşmak istiyorum seninle..

“Sülüs asır oldu içimdesin. Hep emretmek istedin, hiç dinlemedin. Her fazileti kendinden bildin. KURU ÇUBUKLARIN ÜZÜM SALKIMLARINDA HİSSESİ NEDİR???

Devamını oku: Çile Arkadaşlarımızla Hasbihal

Taş gibi, öylece kalsak (mı?)

243354627_9e907cdc39HİÇ KARÞILAÞMADIÐIM, ama ortalıkta olan hikayemin sözleriyle meşk eden biri, telefonun diğer ucunda inliyor âdeta:

“Artık dayanamıyorum; ne kendimi, ne de hayatı taşıyabiliyorum. Bana birşeyler söyle!...”

Bir diğeri...

Altını çizdiği cümlelerimle konuşuyor. Hayatında hissettiği boşluğu dolduran sözler söylemeye devam etmediğim için ‘elveda!’ diyor.

Devamını oku: Taş gibi, öylece kalsak (mı?)

Mevsimlerin bize küsmüşlüğümü var?

sonbahar11oh6Þimdilerde ben;

Geceleri yıldızları seyrettiğim penceremden, her gördüğüm buluta yeni bir nisan ısmarlıyorum kurumuş kalbime yağmurlar yağsın diye. Her doğan güne yeni bir bahar ısmarlıyorum günbegün solan hayatıma renk katsın diye.
Her batan güne(şe) yeni bir sonbahar ısmarlıyorum ölümü hep hatırlatsın diye.
Her karamsarlığıma yeni bir ümit ısmarlıyorum çaresiz kalmasın diye.

Devamını oku: Mevsimlerin bize küsmüşlüğümü var?

Zarafet

dontletmegobymicaroondv2“Zarafet kelimesinin içini doldurabilecek özellikler nelerdir? Acaba hiç düşündünüz mü, zarif insan kime denir?

Zarif kelimesi zarf kelimesi ile aynı köktendir. Zarf, “içine bir şey konulan kap” anlamını taşır. Mektup zarfı gibi. O halde zarif insan da, “içinde latif ve hoş şeyler bulunan kişi” anlamına gelecektir. Soru şu: Zarafetin içini dolduran bu latif ve hoş şeyler acaba nelerdir?!..

Devamını oku: Zarafet

Ümit: Bir Bahar İklimi...

Ümit, ruhumuzu var olmaya kanatlandıran metafizik bir güçtür. Onsuz, yaralı bir kuş gibi ne uçabilir gönül, ne de bir adım yol alabilir. Yorgun ve mecalsiz, kalır yarı yolda... Zira özünün feri sönmüş, kalbinin gücü tükenmiştir.
Bir kandile benzetilir Ziya Gökalp'in dilinde ümit. Onsuz ruh ziyâsız, kalp ışıksız, gönül aydınlıktan uzak kalmıştır...Yağı tükenmiş bir lâmbaya benzer ümitsiz insanın hâli Gökalp'in düşünce dünyasında... Güneşi küsûfa uğramış bir gök kubbesi nasıl kararmıştır; ümitten yoksun bir gönül göğü de öylesine bir zifiriliğe gömülmüştür.

Devamını oku: Ümit: Bir Bahar İklimi...

Yaşamak, başarmak, sevmek için...

 Yaşamak denilen şeyin bir çamaşır makinesini çalıştırmaya, 

bir otomobili sürmeye, bir televizyonun uzaktan kumanda aletiyle

oynayıp durmaya benzemesini istemez miydik?

Yok, ne münasebet! diyeceksiniz şimdi.

Daha neler!

Devamını oku: Yaşamak, başarmak, sevmek için...

Dile gelmeyen...

 Anne; güzel sözlerle, ince davranışlarla, bir çiçek sürpriziyle, bir öncelik tanıma nezaketiyle, hasta ya da yorgun olduğunda ufak bir ilgiyle sevgisini göstermesini beklerken; baba, sevgisini, onu olduğu gibi kabul ederek, kızdığında onu kırmamak için öfkesini gizleyerek, kollayarak, koruyarak ve her şeyden sakınarak gösteriyordu. Birçok kez baba, annenin isteklerini üzülerek de olsa yapmıyordu. Bu, annenin iyiliği içindi.Anne duygusaldı, hisleriyle hareket ediyordu. Bazen akıbeti hayır olmayan bir şeyi, bulunduğu anın koşulları içinde mutlu olmak için istiyordu.

Devamını oku: Dile gelmeyen...

Son Adres..

 -1-
O, bütün dünyayı sırtlayacağına inanmıştı...
Ülkeleri ve şehirleri hallaç pamuğu gibi atmış, gitmedik yer bırakmamıştı...
Uçuyordu...
Başarısı, bir gölge gibi onu takip ediyor; bazan ona yetişemiyordu bile...
Herkes ondan bahsediyor, kimi gıpta ediyor, kimi kıskanıyordu...
Büyük adamdı vesselâm...

Devamını oku: Son Adres..

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.