وَقَالَ الَّذِي آمَنَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُونِ أَهْدِكُمْ سَبِيلَ الرَّشَادِ
Ve kâlellezî âmene yâ kavmittebiûni ehdikum sebîler reşâd(reşâdi).
| ve kâle | : ve dedi |
| ellezî âmene | : âmenû olan, îmân eden kimse |
| yâ | : ey |
| kavmittebiûni | : (kavmi ittebiû-ni) |
| kavmi | : kavmim |
| ittebiû-ni | : bana tâbî olun |
| ehdi-kum | : sizi hidayet edeyim, ulaştırayım |
| sebîle er reşâdi | : irşad yolu |
İman eden o (zât): «Ey kavmim, dedi, siz bana uyun, size doğru yolu göstereceğim».
İmân eden zât ise dedi ki: «Ey kavmim! Bana tâbi olunuz, sizi doğru yola götüreyim.»
O iyman eden zat ise: ey kavmım, dedi: Gelin ardımca size reşad yolunu göstereyim
O iman eden kişi ise: «Ey kavmim, gelin arkamdan size reşad yolunu (murada erdirecek yolu) göstereyim.
O iman etmiş olan kimse dedi ki: «Ey kavmim! Bana uyun ki size doğru yolu göstereyim.»
O inanan kimse dedi ki: 'Ey milletim! Bana uyun, sizi doğru yola eriştireyim.'
O inanan kimse dedi ki: “Ey kavmim! Bana uyun ki, sizi doğru yola ileteyim.”
O iman eden kimse: Ey kavmim! dedi, siz bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim.
İmân eden adam dedi ki: «Ey milletim I Bana uyun ki, size doğru yolu göstereyim.
İman eden zat şöyle devam etti: "Ey benim halkım, gelin bana uyun ki size doğru yolu göstereyim."
İman etmiş olan (adam şöyle) dedi: “- Ey kavmim! Siz bana uyun; size doğru yolu göstereceğim.
İnanmış olan demişti ki: Ey kavmim; bana uyun, sizi doğru yola hidayet edeyim.
Ve inanan da ey kavmim dedi, bana uyun da size doğru yolu göstereyim.
O iman eden kimse: Ey kavmim! dedi, siz bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim.
İman eden (adam) dedi ki: "Ey Kavmim, siz bana tabi olun, ben sizi doğru yola iletip yönelteyim."
O inanan kimse dedi ki: «Ey milletim! Bana uyun, sizi dogru yola eristireyim.»
İnanan adam dedi ki: «Ey kavmim! Bana uyun, sizi doğru yola götüreyim.»
İnanan (adam) dedi ki: "Ey kavmim, siz bana tabi olun, ben sizi doğru yola iletip yönelteyim."
İmana ermiş olan adam (şöyle) devam etti: "Ey kavmim! Bana uyun; (uyun ki) sizi doğruluk ve dürüstlük yoluna yönelteyim!
İnanmış kişi şöyle dedi: -Ey halkım, bana uyun, size doğru yolu göstereyim.
İman eden (adam) dedi ki: «Ey Kavmim, siz bana tabi olun, ben sizi doğru yola iletip yönelteyim.»
İman eden zat, 'Ey kavmim,' dedi. 'Bana uyun ki size doğru yolu göstereyim.
İnanan (adam) dedi ki: "Ey kavmim, bana uyun, sizi doğru yola götüreyim."
O iman eden kişi dedi ki: "Ey toplumum! Bana uyun, sizi doğru yola götüreyim."
İnanan adam dedi ki, 'Ey halkım, beni izleyin ki size doğru yolu göstereyim.'
O îmân eden kimse şöyle dedi: “Ey milletim! Bana uyun, size doğru yolu göstereceğim.”
İman etmiş olan zat dedi ki: “Ey kavmim! Bana uyun ki, size doğru yolu göstereyim.”
İman eden o zat: “Ey kavmim! Bana tâbi olun. Sizi doğru yola götüreyim” dedi.
İman etmiş olan kişi dedi ki: "Ey kavmim, bana uyun ki, size doğru yolu göstereyim."
Yine mü'min olan zat: “Ey kavmim! Bana ittiba edin, ki size doğru yolu göstereyim” dedi.
Ve o inanan kişi dedi ki: “Ey kavmim! Bana uyun, ben size doğru yolu göstereyim.”
O îmân eden kimse: “Ey kavmim! dedi, siz bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim.
İnanan (o adam) dedi ki: “Ey kavmim, bana uyun, sizi doğru yola ileteyim.”
O inanan kimse dedi ki: “Ey milletim! Bana uyun, sizi doğru yola eriştireyim.”
“İman eden de: “Ey kavmim! Bana uyun ki sizi doğru yola ileteyim” dedi.”
İman eden kimse, "ey kavmim," dedi. "Bana uyun ki size doğru yolu göstereyim."
Derken iman eden o kimse, “Ey kavmim!” dedi, “Bana uyun ki ben sizi akl-ı selim yoluna yönelteyim!
Îmân eden o zat: “Ey kavmim!” dedi. “Peşimden gelin sizi doğru yola götüreyim.”
(Firavun kavminden) Mü'min olan (kimse): “Ey kavmim” dedi. “Siz bana tâbî olun sizi dosdoğru yola iletirim.”
İman etmiş olan o kimse demişti ki: “Ey kavmim ! Bana uyun da, sizi kurtuluş yoluna hidayet edeyim.”
İman etmiş olan (adam) dedi: “Ey kavmim! Bana uyun ki, size doğru yolu göstereyim.”
O îmân eden kimse: “Ey kavmim! dedi. Siz bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim.