nisa suresi 66. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176


وَلَوْ أَنَّا كَتَبْنَا عَلَيْهِمْ أَنِ اقْتُلُواْ أَنفُسَكُمْ أَوِ اخْرُجُواْ مِن دِيَارِكُم مَّا فَعَلُوهُ إِلاَّ قَلِيلٌ مِّنْهُمْ وَلَوْ أَنَّهُمْ فَعَلُواْ مَا يُوعَظُونَ بِهِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ وَأَشَدَّ تَثْبِيتًا

Ve lev ennâ ketebnâ aleyhim enıktulû enfusekum evihrucû min diyârikum mâ fealûhu illâ kalîlun minhum ve lev ennehum fealû mâ yûazûne bihî le kâne hayran lehum ve eşedde tesbîtâ(tesbîten).


ve lev: ve eğer
ennâ: biz ... olduk
ketebnâ: yazdık
aleyhim: onların üzerine, onlara
en: olmak
uktulû: öldürün
enfuse-kum: kendi nefslerinizi, kendinizi
ev: veya
uhrucû: çıkın
min: ...'den
diyâri-kum: sizin (kendi) yurtlarınız, yurtlarınız
mâ fealû-hu: onu yapmadılar
illâ: ....'den başka, hariç
kalîlun: biraz, pek az
min-hum: onlardan
ve lev: ve eğer
enne-hum: onların ... olması
fealû: yaptılar
: şey
yûazûne: vaaz edilir, öğüt verilir
bi-hî: onunla
le: mutlaka, elbette
kâne: oldu
hayran: hayırlı, daha hayırlı
lehum: onlar için, kendileri için
ve eşedde: ve daha şiddetli, daha kuvvetli, daha sağlam
tesbîten: tesbit, sebat bakımından


Hasan Basri Çantay
Hakıykat, biz onlara: «Kendinizi öldürün, yahud yurdlarınızdan çıkın» diye yazsaydık, içlerinden birazı müstesna olmak üzere, bunu yapmazlardı. Onlar öğüd verildikleri şeyleri hakkıyle icra etselerdi bu, kendileri için elbet hem daha hayırlı, hem (îmanlarını) sağlamca kökleşdirmiş olurdu.

Ömer Nasuhi Bilmen
Eğer onların üzerine «Nefislerinizi öldürünüz veya yurtlarınızdan çıkınız,» diye yazsaydık bunu onlardan birazı müstesna olmak üzere yapmazlardı. Ve eğer onlar kendisiyle öğüt verildikleri şeyi yapsa idiler elbette onlar için hayırlı ve berdevam olmak itibariyle daha sağlam olurdu.

Elmalılı Hamdi Yazır
Eğer onlara nefislerinizi öldürün veya «diyarınızdan çıkın» diye yazsa idik pek azından ma'dası onu yapmazlardı, fakat kendilerine va'zolunanı yapsalardı elbette haklarında çok hayırlı ve payidar kılmak i'tibarile de en sağlam bir hareket olurdu

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Eğer onlara: «Nefislerinizi öldürün!» veya «Yurdunuzdan çıkın!» diye teklif etmiş olsaydık -pek azı hariç- bunu yapmazlardı. Fakat kendilerine öğütleneni yapsalardı, elbette haklarında çok hayırlı ve inançları ebedileştirmek itibariyle de en sağlam bir hareket olurdu.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Eğer biz onlara: «Kendinizi öldürün, veya yurtlarınızdan çıkın.» diye yazmış olsaydık, içlerinden pek azı hariç, bunu yapamazlardı. Fakat kendilerine verilen öğütleri tutsalardı, elbette haklarında hem daha hayırlı, hem de daha sağlam olurdu.

Diyanet İşleri (eski)
Şayet onlara 'Kendinizi öldürün' yahut 'Memleketinizden çıkın' diye emretmiş olsaydık, pek azından başkaları bunu yapmazlardı. Kendilerine verilen öğüdü yerine getirmiş olsalardı onlar için daha iyi ve daha sağlam olurdu.

Diyanet İşleri
Eğer biz onlara, “Hayatlarınızı feda edin veya yurtlarınızdan çıkın” diye yazmış olsaydık, içlerinden pek azı hariç, bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine verilen öğütleri tutsalardı, elbette haklarında hem daha hayırlı, hem de (imanlarını) daha çok pekiştirici olurdu.

Diyanet Vakfi
Eğer onlara, kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın, diye emretmiş olsaydık, içlerinden pek azı müstesna, bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, onlar için hem daha hayırlı hem de (imanlarını) daha pekiştirici olurdu.

Celal Yıldırım
Eğer onlara: «Kendinizi öldürün veya yurdunuzdan çıkın !» diye bir şey farz kılmış olsaydık, içlerinden pek azı dışında bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine yapılan öğüdü yerine getirselerdi, herhalde haklarında hayırlı, (imânlarının) sebat etmesi bakımından daha sağlam ve sıhhatli olurdu.

Suat Yıldırım
Şayet onlara "Ölüme atılın!" veya "Vatanınızdan ayrılın!" (hicret edin) emrini vermiş olsaydık, pek azı müstesna, bunu yerine getirmezlerdi. Onlar kendilerine verilen öğütleri tutsalardı, elbette kendileri için hayırlı olur, durumlarını daha da sağlamlaştırırlardı.

Ali Fikri Yavuz
Eğer biz o münafıklara: “- Nefislerinizi cihad için öldürün, yahut yurdlarınızdan çıkın” diye bir farziyyet yükleseydik, içlerinizden pek azı müstesna, onu yapmazlardı. Onlar kendilerine öğüt verilen şeyleri yerine getirseydiler elbette bu, haklarında çok hayırlı ve imanlarını kökleştirme bakımından sağlam bir hareket olurdu.

İbni Kesir
Şayet onlara; Kendinizi feda edin, yahut memleketinizden çıkın, diye emretmiş olsaydık, pek azı müstesna bunu yapmazlardı. Kendilerine öğüt verilen şeyleri yerine getirseydiler elbette bu; haklarında çok hayırlı ve payidar olma açısından daha sağlam olurdu.

Abdulbaki Gölpınarlı
Biz onlara, kendinizi öldürün, yahut ülkenizden çıkın diye emretseydik, bunu onlara farz etmiş olsaydık ancak içlerinden pek azı bunu yapardı. Halbuki kendilerine verilen öğüdü tutsalar, deneni yapsalardı bu, hem onlara daha hayırlı olurdu, hem de inançlarını kökleştirirdi.

Adem Uğur
Eğer onlara, kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın, diye emretmiş olsaydık, içlerinden pek azı müstesna, bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, onlar için hem daha hayırlı hem de (imanlarını) daha pekiştirici olurdu.

Ali Bulaç
Eğer gerçekten biz, onlara: "Kendinizi öldürün ya da yurtlarınızdan çıkın" diye yazmış olsaydık, onlardan az bir bölümü dışında, bunu yapmazlardı. Onlar, kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, bu şüphesiz onlar için hayırlı ve daha sağlam olurdu.

Bekir Sadak
sayet onlara «Kendinizi oldurun» yahut «Memleketinizden cikin» diye emretmis olsaydik, pek azindan baskalari bunu yapmazlardi. Kendilerine verilen ogudu yerine getirmis olsalardi onlar icin daha iyi ve daha saglam olurdu.

Fizilal-il Kuran
Eğer onlara «canlarınızı feda ediniz» ya da «yurtlarınızdan çıkınız» diye emretmiş olsaydık, pek azı dışında, bunları yapamazlardı. Oysa eğer onlar kendilerine verilen öğütleri tutsalardı, bu haklarında hayırlı ve güvenceli bir tutum olurdu.

Gültekin Onan
Eğer gerçekten biz, onlara: "Kendinizi öldürün ya da yurtlarınızdan çıkın" diye yazmış olsaydık, onlardan az bir bölümü dışında, bunu yapmazlardı. Onlar, kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, bu şüphesiz onlar için hayırlı ve daha sağlam olurdu.

Muhammed Esed
Fakat biz onlara "Hayatlarınızı feda edin!" yahut "Yurtlarınızı terk edin!" diye emretmiş olsaydık, çok azı bunu yapardı. Oysa, tavsiye edilen şeyi yapmış olsalardı, bu, kesinlikle onların yararına olurdu ve onları (imanlarında) daha güçlü kılardı,

Şaban Piriş
Eğer gerçekten biz, onlara, “nefislerinizin hakkından gelin veya yurtlarınızdan çıkın.” diye yazmış olsaydık, onlardan çok azı hariç bunu yapmazlardı. Onlar kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, bu onlar için daha hayırlı ve daha sağlam olurdu.

Tefhim-ul Kuran
Eğer gerçekten biz, onlara: «Kendinizi öldürün ya da yurtlarınızdan çıkın» diye yazmış olsaydık, onlardan az bir bölümü dışında, bunu yapmazlardı. Onlar, kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, bu şüphesiz onlar için hayırlı ve daha sağlam olurdu.

Ümit Şimşek
Biz onlara 'Canınızı verin' yahut 'Yurdunuzu terk edin' diyecek olsak, içlerinden pek azı bunu yapardı. Eğer onlar kendilerine verilen öğütü yerine getirmiş olsalardı, elbette bu haklarında daha hayırlı olurdu ve azim ve sebatları ziyadeleşirdi

Süleyman Ateş
Eğer onlara: "Kendinizi öldürün, ya da yurtlarınızdan çıkın!" diye yazmış olsaydık, içlerinden pek azı hariç, bunu yapmazlardı. Ama kendilerine öğütleneni yapsalardı, elbette kendileri için daha iyi ve daha sağlam olurdu.

Yaşar Nuri Öztürk
Eğer onlar üzerine, "Kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın!" diye yazmış olsaydık, içlerinden pek azı hariç, bunu yapmazlardı. Ama onlar kendilerine öğütleneni yapsalardı, onlar için hem daha hayırlı olurdu hem de ömürlü olmaları bakımından daha yarayışlı.

Edip Yüksel
'Canınızı adayın' yahut 'Yurtlarınızdan çıkın,' diye emretmiş olsaydık, pek azı hariç bunu yapmazlardı. Kendilerine öğütleneni uygulasalardı onlar için daha iyi ve daha sağlam olurdu.