nisa suresi 62. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176


فَكَيْفَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ ثُمَّ جَآؤُوكَ يَحْلِفُونَ بِاللّهِ إِنْ أَرَدْنَا إِلاَّ إِحْسَانًا وَتَوْفِيقًا

Ve keyfe izâ esâbethum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim summe câûke yahlıfûne billâhi in eradnâ illâ ihsânen ve tevfîkâ(tevfîkan).


fe: bundan sonra
keyfe: nasıl olur
izâ: olduğu zaman, olunca
esâbet-hum: onlara isabet etti
musîbetun: bir musibet
bi-mâ: sebebiyle, ...'dan dolayı
kaddemet: takdim etti, yaptı, işledi
eydî-him: onların elleri, kendi elleri, elleri
summe: sonra
câû-ke: sana geldiler
yahlıfûne: yemin ederler
bi allâhi: Allah'a
in .....(illâ): sadece
eradnâ: biz istedik
(in)....illâ: sadece
ihsânen: ihsan, iyilik
ve tevfîkan: ve birlik, arayı bulma, birleştirme


Hasan Basri Çantay
Önce elleriyle (ihtiyârlariyle) yapdıkları (fenalıklar) yüzünden onlara bir belâ çatdığı zaman (halleri) nice olur? (Onlar böyle bir felâkete uğradıkdan) sonra «Biz iyilikden ve ara bulmakdan başka bir şey arzu etmedik» diye, Allaha andederek, sana geleceklerdir.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ya onlara kendi ellerinin evvelce yaptığı şey sebebiyle bir musibet isabet ettiği zaman (halleri) nasıl olacak? Sonra da sana gelirler, «Biz başka değil, ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik,» diye Allah Teâlâ'ya yemin ederler

Elmalılı Hamdi Yazır
Ya ellerinin yaptığı yüzünden başlarına bir musıbet geldiği zaman nasıl? sonra gelmişler de sana «billâhi muradımız sırf bir iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaret idi» diye yemin ediyorlar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ya kendi yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket geldiği zaman durumları nasıl olur? Sonra gelmişler bir de sana: «Vallahi, muradımız sırf bir iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaretti.» diye yemin ediyorlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ya nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: «Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istedik.» diye Allah'a yemin ediyorlar.

Diyanet İşleri (eski)
Başlarına kendi işlediklerinden ötürü bir musibet çattığında sana gelip: 'Biz, iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik' diye de nasıl Allah'a yemin ederler?

Diyanet İşleri
Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da “Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik” diye Allah’a yemin ederek sana geldikleri zaman hâlleri nasıl olur?

Diyanet Vakfi
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik, diye yemin ederek sana nasıl gelirler!

Celal Yıldırım
işlediklerinin karşılığı olarak kendilerine bir musîbet dokununca nasıl da çok geçmeden sana gelip iyilik etmekten ve ara bulmaktan başka bir şey istemedik, diye Allah ile yemin ederler.

Suat Yıldırım
Fakat işlediklerinin cezası olarak başlarına bir musîbet geldiği zaman ne olur? Onlar hemen sana gelir, yemin billah ederek "Vallahi maksadımız sırf iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaret idi." derler.

Ali Fikri Yavuz
Ellerinin yaptığı (kötü âmel) yüzünden başlarına bir musibet geldiği vakit halleri nasıl olur? Sonra (özür dilemek veya Ömer’in öldürdüğü münafık’ın diyetini istemek için) sana gelip Allah’a yemin ederler ki: “-Bizim maksadımız ancak güzel bir şekilde iki hasmın arasını uzlaştırmaktı.”

İbni Kesir
Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiğinde, nasıl hemen sana geldiler de; gayemiz sadece bir iyilik etmek ve ara bulmaktan ibaret idi, diye yemin ediyorlar.

Abdulbaki Gölpınarlı
Elleriyle hazırladıkları bir felâkete uğrayınca da halleri nice olur? Sonra sana gelirler Allah'a yemin ederek ve biz, ancak iyilik etmek, ara bulmak istedik diyerek.

Adem Uğur
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik, diye yemin ederek sana nasıl gelirler!

Ali Bulaç
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: "Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik" diye Allah'a yemin ederler?

Bekir Sadak
Baslarina kendi islediklerinden oturu bir musibet cattiginda sana gelip: Biz, «Iyilik etmek ve uzlastirmaktan baska bir sey istemedik» diye de nasil Allah'a yemin ederler?

Fizilal-il Kuran
Peki, nasıl oluyor da kendi elleri ile işledikleri kötülük yüzünden başlarına bir musibet gelince sana koşarak 'Biz sadece iyilik yapmak, uzlaşma sağlamak istemiştik' diye Allah adına yemin ederler.

Gültekin Onan
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek : "Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik" diye Tanrı'ya yemin ederler?

Muhammed Esed
Fakat bu dünyada yaptıkları yüzünden (Hesap Günü) başlarına felaket geldiğinde ne olacak (onların hali); o zaman sana gelip Allaha yeminle, "Bizim niyetimiz, iyilik yapmak ve uyum sağlamaktan başka bir şey değildi" (diyecekler)?

Şaban Piriş
Öyleyse, nasıl olur da, kendi elleriyle işlediklerine karşılık bir musibete uğrayınca sana gelip Allah’a yemin ederek “Biz, iyilikten ve uyum sağlamaktan başka bir şey istemedik.” diyorlar?

Tefhim-ul Kuran
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: «Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik» diyen Allah'a yemin ederler?

Ümit Şimşek
Fakat kendi elleriyle hazırladıkları bir belâ başlarına geldiği zaman, nasıl oluyor da sana gelip 'Bizim iyilik edip ara bulmaktan başka bir maksadımız yoktu' diye Allah'a yemin ediyorlar?

Süleyman Ateş
Ya nasıl, elleriyle yaptıkları (kötülükler) yüzünden başlarına bir felâket gelince, hemen sana gelirler: "Biz sadece iyilik etmek ve uzlaştırmak istedik." diye Allah'a yemin ederler?

Yaşar Nuri Öztürk
Peki, nasıl oluyor da ellerinin hazırladıkları yüzünden başlarına bir musibet çöktüğünde, sana gelip, "Biz sadece iyilik yapmak, barıştırmak istedik!" diye Allah'a yeminler ediyorlar!

Edip Yüksel
İşlediklerinin sonucu olarak başlarına bir musibet gelse hemen sana gelerek, 'Amacımız ancak iyilik yapmak ve uzlaştırmaktı,' diye ALLAH adına yemin ederler