nisa suresi 73. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176


وَلَئِنْ أَصَابَكُمْ فَضْلٌ مِّنَ الله لَيَقُولَنَّ كَأَن لَّمْ تَكُن بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُ مَوَدَّةٌ يَا لَيتَنِي كُنتُ مَعَهُمْ فَأَفُوزَ فَوْزًا عَظِيمًا

Ve lein esâbekum fadlun minallâhi le yekûlenne ke en lem tekun beynekum ve beynehu meveddetun yâ leytenî kuntu meahum fe efûze fevzen azîmâ(azîmen).


ve le in: ve eğer gerçekten
esâbe-kum: size isabet etti
fadlun: bir fazl
min allâhi: Allah'tan
le yekûlenne: mutlaka der
keen: gibi
lem tekun: olmadı, olmamış
beyne-kum: sizinle arasında
ve beyne-hu: ve onun arasında
meveddetun: dostluk, yakınlık, tanışma, görüşme
yâ leyte-nî: keşke ben
kuntu: oldum
mea-hum: onlarla birlikte, beraber
fe: böylece
efûze: fevz (kurtuluş ve ganimet) kazanırım
fevzen: fevz, kurtuluş
azîmen: büyük


Hasan Basri Çantay
Eğer size Allahdan bir lutf-ü inayet gelirse (o vakit da), sanki sizinle kendisi arasında hiç bir tanışıklık olmamış gibi, muhakkak şöyle diyecekdir: «Keşki ben de onlarla beraber olaydım da büyük bir muraada (ganimete) ereydim»!

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve yemin olsun ki, eğer size taraf-ı ilâhi'den bir fazl nâsib olursa, sanki sizinle onun arasında hiçbir tanışıklık yok imiş gibi, «Ne olurdu ben de onlar ile beraber olsaydım da büyük bir ganîmete nâil olsa idim,» diyecektir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Ve eğer size Allahdan bir fazl nasîb olursa sanki kendisiyle aranızda hiç bir ülfet olmamış gibi mutlak diyecektir ki «ah, nolaydım onlarla beraber olaydım da büyük bir murada ireydim!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ve eğer size Allah'tan bir lütuf erişirse -sanki kendisiyle aranızda hiç bir dostluk yokmuş gibi- mutlaka: «Ah! Keşke onlarla beraber olsaydım da büyük bir murada ereydim!» diyecekti.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ve eğer Allah'tan size bir lütuf ve zafer erişecek olsa, sizinle kendisi arasında hiç sevgi yokmuş gibi, bu sefer de hiç şüphesiz şöyle diyecek: «Ah ne olurdu, onlarla beraber olaydım da büyük murada ereydim.»

Diyanet İşleri (eski)
Allah'tan size bir nimet erişse, and olsun ki, sizinle kendi arasında bir dostluk yokmuş gibi: 'Keşki onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım' der.

Diyanet İşleri
Eğer Allah’tan size bir lütuf (zafer) erişse, bu sefer de; sizinle kendisi arasında hiç tanışıklık yokmuş gibi şöyle der: “Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarıya (ganimete) ulaşsaydım.”

Diyanet Vakfi
Eğer Allah'tan size bir lütuf erişirse -sanki sizinle onun arasında (zahirî) bir dostluk yokmuş gibi- «Keşke onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım!» der.

Celal Yıldırım
Ve Allah'tan size bol nîmet, çok ihsan erişirse, —aranızda hiçbir dostluk ve sevgi yokmuş gibi davranarak— «Keşke onlarla beraber bulunsaydım da, ben de büyük bir başarı elde etseydim» diye (hayıflanır).

Suat Yıldırım
Ama Allah’tan size nimet ve inayet erişirse -sanki daha önce kendisiyle sizin aranızda hiç tanışıklık yokmuş gibi-"Ah! n’olurdu, der, ben de onlarla beraber olaydım da büyük ganimete konaydım!"

Ali Fikri Yavuz
Ve eğer size, Allah’dan fetih ve ganimet gibi bir lütuf gelirse, sanki kendisi ile aranızda hiç bir tanışıklık olmamış gibi muhakkak şöyle diyecektir: “- Ah, keşki ben de onlarla beraber olaydım da büyük bir nimet ve ganimete ereydim!”

İbni Kesir
Şayet Allah'ın büyük bir nimetine mazhar olursanız; andolsun ki, sizinle bir dostluk ve tanışıklığı yokmuş gibi: Keşki onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarıya erişseydim, der.

Abdulbaki Gölpınarlı
Size Allah'tan bir lütuf ve ihsân gelince de onunla sizin aranızda hiçbir dostluk yokmuş gibi keşke diyecek, ben de onlarla berâber olsaydım da ben de o büyük lütfa nail olsaydım, ben de muradıma erseydim.

Adem Uğur
Eğer Allah'tan size bir lütuf erişirse -sanki sizinle onun arasında (zahirî) bir dostluk yokmuş gibi- "Keşke onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım!" der.

Ali Bulaç
Eğer size Allah'tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der; "Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük 'kurtuluş ve mutluluğa' erseydim."

Bekir Sadak
Allah'tan size bir nimet erisse, and olsun ki, sizinle kendi arasinda bir dostluk yokmus gibi: «Keski onlarla beraber olsaydim da ben de buyuk bir basari kazansaydim» der.

Fizilal-il Kuran
Buna karşılık Allah size bir zafer kazandıracak olursa sanki daha önce aranızda hiçbir tanışıklık, hiçbir dostluk yokmuş gibi 'keşki ben de onlarla birlikte olsaydım da ben de büyük başarıya erseydim' der.

Gültekin Onan
Eğer size Tanrı'dan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der; "Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük 'kurtuluş ve mutluluğa' erseydim."

Muhammed Esed
Ama Allahtan size bir zafer ihsan edildiğinde, bu kimseler, -kuşkusuz sizinle kendileri arasında bir sevgi/bağlılık sorunu olmamış gibi- "Keşke onlarla birlikte olsaydık da o büyük başarıdan (bir pay) kapsaydık!" diyeceklerdir.

Şaban Piriş
Eğer size Allah’tan bir zafer gelirse, o zaman da, sanki onunla sizin aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi şöyle der. - Keşke, onlarla birlikte olsaydım da bu büyük mutluluğa erişseydim.

Tefhim-ul Kuran
Eğer size Allah'tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der: «Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük 'kurtuluş ve mutluluğa' erseydim.»

Ümit Şimşek
Allah'tan size bir lütuf eriştiğinde ise, sanki daha önceden sizinle onun arasında bir tanışıklık yokmuş gibi, 'Ne olurdu, ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir nimete erişseydim' der.

Süleyman Ateş
Eğer Allah'tan size bir ni'met erişirse, sizinle kendisi arasında hiç sevgi yokmuş gibi: "Keşke ben de onlarla beraber olsaydım da büyük bir başarı kazansaydım!" der.

Yaşar Nuri Öztürk
Eğer size Allah'tan bir lütuf erişirse o -sizinle kendisi arasında hiçbir sevgi yokmuş gibi- şöyle diyecektir: "Keşke ben de onlarla olsaydım da büyük bir başarı kazansaydım!"

Edip Yüksel
ALLAH'tan size bir lütuf erişirse sanki önce aranızda hiç bir dostluk yokmuş gibi, 'Keşke ben de onlarla birlikte olsaydım da büyük bir başarı kazansaydım,' der.