Kalıplaşmış düşünceler mutsuzluğa yol açar

İnsan ilişkileri ile ilgili bazı kalıplaşmış düşünceler ve davranışlar hem tahsil, aile ve iş hayatında başarısızlığa hem de ruh ve beden sağlık problemlerine yol açar.

Aslında kalıplaşmış düşünceler, duygu, düşünce ve davranışların düzenlenmesi açısından gereklidir. Mizaçtan da etkilenmekle beraber asıl olarak çocuk yaşta anne-baba ve çevreyle etkileşimler sonucu ortaya çıkar ve zaman içinde değişime uğrar. Kişi bu düşünceler sebebiyle kendisine benzer kişilerle beraber olmak ister. Ortak manevi değerler, kültürel özellikler sosyal hayatta kişinin daha az sorun yaşamasını sağlar. Bununla beraber kişinin hem çevresiyle iletişimini olumsuz şekilde etkileyen hem de mutsuz olmasına yol açan başlıca kalıplaşmış düşünce ve davranışlar şunlardır:

Devamını oku: Kalıplaşmış düşünceler mutsuzluğa yol açar

Zihnimizin havzasında

Doğduğumuzda, yaşanmış, derlenmiş ve tecrübelerden süzülerek gelmiş bir hayat mezrasına doğru açılırız. Burada başladığımız hayat sürecine devam ederken, zamanla zihinsel varlığımızın bütün katmanlarını aktive eder ve hayatı yaşanır hale getiririz. Hayat sürekli akmaktadır ve burada varlığımızı sürdürürken, zihnimiz her daim aktiftir ve üç ayrı pınardan, üç ayrı kaynaktan çağıldayarak işlerliğini sürdürmektedir... Bu kaynaklardan biri geçmişle bağlantılıdır, geçmişin bilgi ve tecrübe hazinelerini taşır. Tarih, dil, gelenek, örf, anane, din, ahlak ve değerler geçmişin çeşmesinden yavaş yavaş bizim benliğimize akar ve burada yeni bir biçim kazanır... Aslında doğduğumuzda, ihtiyaç duyduğumuz, yaşam tarzı, idealler ve düşünce kalıpları geçmiş dedelerimizin yaşam öyküleriyle, idealize ettikleri hayat tarzıyla, deyimleriyle söylemleriyle bir bütün olarak bize ulaşmakta ve artık biz olarak devam etmektedir... Bu anlamda bizden önce yaşayanların nasıl ve ne şekilde yaşadıkları önemlidir ve her biri bir kitap kadar da tesirlidir.

Devamını oku: Zihnimizin havzasında

Ofis Ortamında Öfkeyla Nasıl Başa Çıkılır?

Uzmanlara göre öfke krizi daha çok karar mekanizmasında söz hakkı olanlarda görülüyor. Öfke patlamasının yarattığı ruh hali, tüm organizasyona yayılıp verimi düşürüyor.

Öfke patlamalarının sık yaşandığı işyerlerinde çalışanlar sürekli stres halinde oldukları için iş üretmek ve kaliteyi artırmaktan çok, endişe ve öfke duygusu ile açıklarını kapatmaya çalışıyor, bu da hem verimi, hem de çalışan memnuniyetini düşürüyor.

Psikolog Ferahim Yeşilyurt işyerinde öfke patlamasını, "Artan stres karşısında çalışanın kendisini kontrol edememesi, saldırgan tepkiler göstermesi ve normalde yapmayacağı davranışlarda bulunması" şeklinde özetliyor.

Devamını oku: Ofis Ortamında Öfkeyla Nasıl Başa Çıkılır?

Güzel olan iyi midir?

PSİKOPATOLOJİ derslerinden birinde bayan profesör bizimle çok ilginç bir çalışmanın sonuçlarını paylaşacağını söyledi. Paylaşacağı konu aslında sosyal psikolojinin bir konusu olmakla birlikte, psikopatoloji derslerinde zaman zaman diğer alanların önemli çalışmalarını da aramızda paylaşıyorduk. Bu yüzden her zaman büyük bir keyifle katıldığım bu dersin devamını birlikte takip edelim. Öğretmenlerden oluşan bir gruba iki sınav kâğıdı gösterilir. Bu kağıtlardan biri son derece özensiz ve okunaksız bir el yazısı ile diğer kâğıt ise harika bir el yazısı ile yazılmıştır.

Yine bu kâğıtlardan biri çok başarılı diğeri de çok başarısız bir not almıştır. Öğretmenlere iki adet fotoğraf gösterilir.

Devamını oku: Güzel olan iyi midir?

Neyi istediğini biliyor musun?

”Bu nasıl yapılır” daima yapabileceğine inanan kişilerin kapısını çalar...

İnandığınız zaman aklınız, o şeyi yapmanın yollarını bulur...

Kişi kendi düşüncelerinin ürünüdür... Onun için büyük düşünün...

Sıradan bir insanın öne sürdüğü tüm bahaneler, başarılı insanlar tarafından da ileri sürülebilecekken, sürülmemiştir...

Devamını oku: Neyi istediğini biliyor musun?

Hafızanızı nasıl daha verimli kullanabilirsiniz?

Bilim insanlarına göre, pratikte insan hafızasının kapasitesi sonsuz; ancak önemli olan, hafızaya alınan bilgiyi hatırlayabilmek ve kullanmaktır. Hafızayı daha iyi kullanmanın yolunu araştıran bilim insanları çeşitli teknikler geliştirmişlerdir. Biz de bu teknikleri uygulayarak hafızamızı daha verimli kullanabiliriz.

Hafızamız, tam kapasite kullanıldığında harikalar meydana getirebilecek bir organımızdır.

Devamını oku: Hafızanızı nasıl daha verimli kullanabilirsiniz?

İyi Bir Okur Olmak İçin...

Okumak ve bunu hayata aktarmakta en büyük maksat hiç şüphesiz insanın kendini bilmesidir. Yunus Emre, bu gerçeği bir şiirinde şöyle dile getirmektedir: “İlim ilim bilmektir, / İlim kendin bilmektir. / Sen kendini bilmezsin, / Ya nice okumaktır.” Peki, iyi bir okur olmak için neler yapmak lazım? İşte size iyi bir okuma yapmanın püf noktaları…

“Okuyup yazanla okumayanlar arasındaki fark, ölülerle diriler arasındaki fark kadardır” der Aristo. Büyük mütefekkir Cemil Meriç ise okumayı, "iki ruh arasında âşıkane bir mülâkat" olarak tanımlar.

Devamını oku: İyi Bir Okur Olmak İçin...

Odalar ve dolaplar-II

İnsanın gerçek benliği ancak istekleri, arzuları gerçekleşmediğinde ve başarısızlık durumlarında belirir. Sonsuz İrade şöyle bir dokunur hayatlarımıza.

Varoluş, apaçık gerçekleriyle yolumuza dikilir. Biz, var olmayı unutmuş, sıradan hayat olaylarına kaptırmış giderken. İstenir ki hayat kimindir, kimin için yaşanıyordur, anlayalım. Ve istenir ki gerçekten bize verilenlere alçakgönüllülükle mi mukabele ediyoruz, bilelim. Elimizden alınanlara alçakgönüllülükle mukabele edemiyorsak verilenlere de alçakgönüllü davranmıyoruzdur.

Devamını oku: Odalar ve dolaplar-II

Yolculuklarla öğrenmek

İnsan yaşamında bir değişiklik yapmak istese ve kendisinde bunun için güç bulamasa ya bir psikoloğa gidiyor ya da bir kişisel gelişim kursuna. Kendini değiştirmek ve geliştirmek isteyen çok az insan, bir yolculuğun kendisinde yapmak istediği bu değişimi gerçekleştirebileceğinin farkında.

Yolculuk kavramı da teknolojinin ilerlemesiyle birlikte evrim geçirmiş durumda artık.

Devamını oku: Yolculuklarla öğrenmek

Evham Kadınlar da Daha Fazla Olur

Psikolog Tülay Durlanık Evham hastalığı hakkında sunduğu bilgilendirem toplantısında, Evham özellikle bayanların mustarip olduğu bir hastalık ve titizlik ile şüphe hastalığın en belirgin özellikleri dedi.

Hamburg`da düzenlenen Evham konulu etkinlikte Psikolog Tülay Durlanık, Takıntı ve takıntının hastalık boyutu olan Evham hastalığını ele aldı. Hamburg Türk Kadınları Kültür Derneği binasında düzenlenen toplantıda konuşan Dr. Durlanık, Evham hastalığı özellikle bayanların yakalandığı ve kişilere hayatı zehir eden bir hastalıktır.

Devamını oku: Evham Kadınlar da Daha Fazla Olur

Odalar ve dolaplar-I

Nasıl karşılar acaba bunu? Saygısızlık olarak mı addeder yoksa bir terapi tekniği olarak mı?

Terapi tekniği olduğunu fark ederse etkisi az olur mu? Bu kadar soru bir an fazla geliyor. Her ikimizin de samimiyetine güvenmekten başka bir seçeneğim yok.

"Evet, ben de senin yetersiz bir insan olduğuna katılıyorum. Hatta senden daha ileri giderek mutlak yetersiz olduğuna inanıyorum." deyiveriyorum.

Devamını oku: Odalar ve dolaplar-I

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.