Utangaçlığı yenmenin yolları

Utangaç biri misiniz? Bir ortamda gözler sizin üzerinize çevrildiğinde, kalbiniz hızlı çarpıyor ya da soluğunuz daralıyorsa, psikolog Battler’ın tavsiyelerine bir göz atın.

Araştırmalara göre, her geçen yıl özellikle kadınlar daha çok utangaçlık problemi yaşıyor. Tanımadığınız ya da yeni tanıştığınız insanlara karşı utangaç mısınız? Bu soruya cevabınız “Evet” ise, telaşa gerek yok. Çünkü siz tamamen normal birisiniz.

Devamını oku: Utangaçlığı yenmenin yolları

Mütevazı narsisizm: Kendimizi hakir görmek

Kara kuru bir çubuğun ucuna tutturulmuş üzüm taneleri gibiyiz. Bir kara kuru çubuğa, bir üzüm tanesine bakarız. Bir kara kuru çubuk hükmündeki kendimize, bir elimize konmuş/tutturulmuş başarılara. Üzüm tanesine baktıkça gurura kapılasımız gelir, kara kuru çubuğa baktıkça gururu hak edecek "hiçbir şeyimiz olmadığına" hükmederiz.

"Ben yaptım!" ne cazip bir sözdür. "Ben yetiştirdim, ben yazdım, ben akıl ettim, ben başardım, ben büyüttüm." Bir ben sarmalında dolanıp dururuz. Benliğimiz kurum kurum kurulmak, ben yaptım'ın narsistik hazzıyla dolup taşmak ister. Bütün bakışlar üzerimize toplansın, tüm takdirler bizde biriksin ister. Hayranlık dolu birkaç söz iştahımızı kabartır. Egomuz övgü dolu birkaç sözle biraz daha şişmek, genişlemek ister.

Devamını oku: Mütevazı narsisizm: Kendimizi hakir görmek

Hayat alanınızı genişletin!

Hayat alanı, insanın yaşadığı zaman, mekân ve ilişkiler toplamından ibaret olarak değerlendirilir genellikle. Özellikle de yaşadığı mekân ve ilişkiler toplamı olarak anlaşıldığı durum daha yaygındır. Bu tür değerlendirmeler hayat alanı ile ilgili doğru yaklaşımları göstermemektedir.

Hayat alanı öncelikle yaşanan hayat ile sınırlı değildir. Yaşananlar, hayatın kendisidir ama hayat alanı bunlarla sınırlı değildir. Hayat alanı insanın imkân alanıdır. Yaşadıkları ile beraber yaşama imkanı olan her hadise yaşanmasa ve hatta ömür boyu yaşanmasa dahi insanın hayat alanındadır.
İnsanın hayat alanı, geçmişte yaşadıkları, halen yaşıyor oldukları ile ilgilidir.

Devamını oku: Hayat alanınızı genişletin!

Mutluluk insanın kendi içinde saklambaç oynuyor

Birçoğumuz için 2009 yılı çok olumsuz ve kötü geçti. Yaşadıklarımız ve yitirdiklerimiz açısından, geri vitese takılıp gitti hayatımızdan bir kesit...
Bazen isyan modlarında, bazen şükür...
Bazen yapayalnız hissettik kendimizi...

Dünya sanki sırtımıza vurdukça vuruyor yükünün ağırlığını...
Çevremizde birçok insan aynı şikayette.. Herkes bir şeylerden mutsuz, şikayetçi hayatından...

Devamını oku: Mutluluk insanın kendi içinde saklambaç oynuyor

İnsan, Çevre ve Değişim

İnsanoğlunu var olduğu doğal yapı içinde kendinden farklı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biri de dışarıdan aldığı verileri işleyerek yeni verilere dönüştürmesi ve bu yeni verileri çevresini kendi yaşayabileceği hale getirebilmek için kullanmasıdır.

İnsanoğlunun sahip olduğu bu özellik onun yaşamda aynı ortamı paylaştığı diğer canlılardan üstün konuma geçmesine neden olmuştur.

İnsanoğlu sürekli bir gelişim içindedir. Sahip olduğu bilgiyi kullanarak bunu yeni bilgilere dönüştürmesi ve dönüştürdüğü bu yeni bilgileri de var olduğu yaşama alanları içinde uygulayabilmesi insanoğlunun sahip olduğu bir özelliktir.

Yaşamı kolaylaştıran öğelerin başında bilgi gelmektedir. Bilgi sahibi olan insanlar tarih içinde her zaman olmasa da çoğu zaman yönetimsel güçlere de sahip olmuşlardır.

Devamını oku: İnsan, Çevre ve Değişim

Kitap okumada oto yıkama tekniği

Ömer'in ciddi bir odaklanma sorunu vardı. Ders çalışmak istiyor; ama ders çalışmaya oturunca hemen dikkati dağılıyor; aklına başka şeyler geliyordu. Bu durumun sonucu pek parlak değildi.
Sınavlar iyi gitmiyordu. Hep yüksek not alan Kerem isminde bir sınıf arkadaşı vardı. Bir gün Kerem'e 'ders çalışmaya nasıl odaklandığını' sordu. Kerem de şaşırtıcı bir cevap verdi: "Ders çalışmayı oto yıkamacılardan öğrendim." Ömer şaşırmış bir şekilde "Nasıl yani?" dedi. Kerem anlatmaya başladı: "Ben altıncı sınıftayken hemen her öğrenci gibi ders çalışmaya odaklanamıyordum. Bana sıkıcı geliyordu. Bir gün babamla arabayı yıkatmaya gittik. Araba yıkamacıları dikkatlice izledim; önce arabayı hızlıca ıslattılar.

Devamını oku: Kitap okumada oto yıkama tekniği

İrade Sizsiniz!

Çoğumuzda bir kararsızlık hali var. Diyete başlayıp, yarım bırakıyoruz; Sigarayı bırakıp birkaç gün sonra yeniden pakete sarılıyoruz. İngilizce öğrenmek için başladığımız kursa gitmiyoruz.

İradesiziz açıkçası. Sonra yine başa dönüyoruz: "Bayramdan sonra diyet yapacağım, Ramazan'da sigarayı bırakacağım, bu kurda İngilizceyi öğreneceğim, yeni yılda spora başlayacağım." Bu bir hastalık göstergesi aslında; 'erteleme' hastalığı. Çaresi ise sizde yani iradenizde...

Devamını oku: İrade Sizsiniz!

Herşeye Rağmen...

''Akıl kendi başına cenneti cehennem, cehennemi cennet yapar.''

John Milton


Evinin yanındaki sahada maç yapan çocuklar işten evine dönen adamın dikkatini çeker. Maçı heyecanla izleyen bir çocuğun yanına oturur. Merakla sorar: ‘maçı kim kazanıyor?’ Çocuk gülümseyerek şu cevabı verir: ‘4-0 mağlubuz.’

Adam şaşırır. Alaycı bir tavırla: ‘Pek üzülmüşe benzemiyorsun.’ der. Çocuk adama bakar ve gayet kendinden emin şu cevabı verir:

Devamını oku: Herşeye Rağmen...

Kim nedir bilinemez ki

Geçen gün çok sevdiğim bir yakınım: - Acaba ben açık denizlere özendiğim halde sığ kıyılardan ayrılmaması gereken küçücük bir kayık mıyım, diye soruyordu.
Bu soruyu düşünmüş az insan vardır yeryüzünde.
Kişi, açık deniz teknesi olup olmadığını, yaşamın içinden geçmeden göremez.

Kendini dretnot sandığı için, kıyılardan azıcık açılır açılmaz alabora olmuş nice yaşamlar yatar; cesur ama donatımıyla enerjisi, küçük parmak boyundaki yüreklere, bir türlü doymayan; canavar dalgaların derinliklerinde...

Bazıları da gereğinden fazla düşkündür güvenceye... Takım taklavatı her fırtınaya dayanma direncine göre hazırlanmış olsa bile, sığ kıyılardan bir türlü ayrılamazlar...

Devamını oku: Kim nedir bilinemez ki

Umut Nedir?

Umudun tanımına giren iki şey vardır: Zaman ve gelecek... Umut ne dündür, ne de şimdi... O hep yarınlarda yaşamayı sever...
Asılmakta olan kişinin bile, ip kopacaktır diye bir umudu vardır...
İnsan için, hayatı akışına bırakmak; çabasız, amaçsız ve atılımsız duruma
gelmek demektir...Hiçbir zaman olamayacak bir şeyi ısrarla umut etmek, insanı devamlı birkaramsarlığa sürükler...
Umut; umut edilen şeyin, olabilirliği oranında mutluluk kaynağı olur...
Umut; büyük bir canlılık, duyarlılık ve olumlu düşünce üretimiyle oluşan bir değişim isteğidir...

Devamını oku: Umut Nedir?

Hayat,fırtınanın geçmesini beklemek değildir ki!.

Bir varmış bir yokmuş, kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç kıl saç görmüş.
"Hımm, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım!!."
Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş!!.

Ertesi gün kalkmış,
aynaya bakmış,
Kafasında iki tel saç kalmışmış....
"H-M-M," demiş,
"Bugün saçımı ikiye ayıracağım demiş."

Devamını oku: Hayat,fırtınanın geçmesini beklemek değildir ki!.

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.