Osmanlı tarihinde bir dönüm noktası
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2429
1909 yılı, Nisan ayının 27’nci günü, çift atlı saray arabaları Yıldız Sarayı’nın önünde sıra sıra dizilmiş, yolcularını bekliyorlardı. Akşam karanlığında koşuşturan subaylar, askerler ve içinde mum yanan fanuslu lambaların ışığında güçlükle fark edilen sürücülerdeki telâş ve tedirginlik, atlara da sirayet etmişti. Huysuzlanıyor, başlarını aşağı yukarı sallıyor, ayaklarıyla toprağı eşeliyorlardı. Sanki, felâketlerle geçecek yılların işaretlerini şimdiden veriyorlardı. 600 yılı geride bırakarak yedinci asrını süren Osmanlı İmparatorluğu tarihinde, kırılma noktası denilebilecek çok önemli bir gün yaşanıyordu. 32 yıl, 7 ay ve 27 gün süren bir saltanattan sonra 34’üncü padişah Sultan İkinci Abdülhamid Han, o gün tahttan indirilmiş, yerine kardeşi geçirilmişti.
Büyüklere Masallar: Araplar Osmanlı'ya ihanet etti!
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2271
Türklere 80 yıldır anlatılan bir masalı tekrar ediyor. Bu masal, "Araplar ve diğer 'Müslüman kardeşleriniz' I. Dünya Savaşı'nda sizi sattı" diye başlar ve "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" diye de noktalanır. Türk'ün özellikle de Müslüman dostu yoktur...
Masal budur. Peki gerçek nedir?
Gerçek şudur: Osmanlı'nın çöküş döneminde Türk olmayan Müslüman unsurlar arasında gerçekten isyanlar başgöstermişse de, bu unsurların bir bütün olarak "ihanet ettikleri" kesinlikle söylenemez.
Devamını oku: Büyüklere Masallar: Araplar Osmanlı'ya ihanet etti!
Ben o Toprağı Kiliseye Değil, Ümmetime Hediye Olarak Gönderdim
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2469
Devamını oku: Ben o Toprağı Kiliseye Değil, Ümmetime Hediye Olarak Gönderdim
Ayasofya bazı kaynaklara göre 360 tarihinde yapıldı. Daha sonra birçok defalar deprem ve yangınlarda yıkıldı. 532 senesinde çıkan büyük bir yangında yanmıştı. İmparator Justinyanus tarafından inşasına yeniden başlanmış, kubbesi hariç 537/538 de tamamlanmıştır.
Ayasofya’nın açılışında imparator mağrur bir halde “Ey Süleyman, seni yendim, bu halinle mescidi Aksa’yı bile geçtin” diyerek ihtişamı ile gururlanmıştı. Binanın kubbesi bir türlü inşa edilemiyordu. Kubbe yapılıyor, bir müddet sonra tekrar çöküyordu.
Moiz Kohen’in Büyük Zokası
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2552
TÜRKLERİN tarih boyunca yuttukları en büyük zoka, Tekin Alp takma adlı Moiz Kohen Yahudisinin uydurduğu Moizî milliyetçilik ve Türkçülük ideolojisi olmuştur.
Dikkat buyurunuz, bendeniz Moizî ideolojiyi hedef ve konu alıyorum.Dini bütün milliyetçiler ve Türkçüler üzerlerine alınmasınlar.
İstiklâl Mücadelesini İslâmî bayrak altında yapanlar, Cumhuriyet
Tünelin ucundaki asker annesi : Saraybosna'lı Sida Nine...
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2595
Devamını oku: Tünelin ucundaki asker annesi : Saraybosna'lı Sida Nine...
Srebrenitsa katliamının 12. yıldönümünün anıldığı günlerde yolumuz Saraybosna’ya düştü. Kurtuluş Savaşı’nın kadın kahramanlarını hatırlatan Saraybosnalı Sida nine ile 15 yıl önce başlayan savaşı yeniden yaşadık.
SARAYBOSNA
Hz. Aişe, ‘yardım’ ve ‘vermek’ deyince her zaman farklı bir duruş sergilemiş, eve gelen her şeyi en kısa zamanda dağıttığı gibi, Efendimiz’in (sas) vefatından sonra o evi de satarak gelirini ihtiyaç sahiplerine bağışlamıştı.
Bosnanın Ağzı – Sida Kolar Nine
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2782
“Bir gün Aliya İzzetbegoviç’in oğlu Bakir, beraberinde birkaç askerle bizim eve geldi. ‘Bu ev bize lazım’ dediler…” Bosna Savaşı’nın seyrini değiştiren, şehrin soluk almasını sağlayan, askerlere silah ve cephane, Saraybosna halkına yiyecek sağlayacak tünelin kazılacağını bilmiyordu …
4 ay 4 gün sürdü Boşnaklara hayat verecek tünelin yapımı. Sida Nine de ikinci aydan sonra öğrenmişti tünelin yapıldığını. Artık askerlere yardım ediyordu. Tünelden çıkartılan topraklar gece araziye dağıtılıyor, Sırpların tünel inşaatından haberdar olmaması için azami gayret sarf ediliyordu. Kocası, oğlu ve torunundan ayrı yaşadı bu süre zarfında. Sida Nine, askerlerin annesiydi artık. Kâh yemek yapıyor, kâh su getiriyor, kâh ateş yakıyordu tünelin ucundaki evde. Evini verdiği için Sırplardan hiç korkmamış; bilakis “Bosna’nın ağzı” olarak nitelediği tünelin yapımına vesile olduğu için sevinçten gözleri parlıyor Sida Kolar’ın.
Ne sen söylemiş ol ne biz duymuş olalım
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2251
DR. MAZHAR OSMAN'DAN BİR HÂTIRA
Bir gün Dr. Mazhar Osman, İsmet Paşa'ya, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi'nin çok dolu olmasından dert yanarak şöyle demiş:
— Bizim hastanelerde yer kalmadı. Çok hasta var. Aslında bunların çoğu bizim hastamız da değiller. Eskiden tekkeler vardı. Şeyhler vardı. Onlar bu hastalara nefes eder, iyileşirlerdi. Siz tekkeleri kapattınız, hastaları çoğalttınız.
Zevce-i Taalluk
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2713
Kimimiz onu İstanbul'u fetheden, çağ açıp çağ kapayan hükümdar; kimimiz de Peygamberimiz'in kutlu hadisine mazhar olan bir komutan olarak tanıyor. Ama onun henüz fethin ilk günlerinde İstanbul'daki şiddet gören kadınları korumak için ferman yayınladığını bilen var mı?
1453'te İstanbul'u fethederek Türk ve dünya tarihinde yeni bir çığır açan II. Mehmet fethin hemen ardından İstanbul halkından altı temsilciyi şehrin durumunu öğrenmek için huzuruna çağırmıştı.
Uygurların Anası !
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2009
Dün SP’nin Çağlayan’da Doğu Türkistan’daki zulmü protesto eden bir mitingi vardı.. Ben bugün bu konuya farklı bir açıdan bakmaya çalışacağım..
Doğu Türkistan krizi bir anda bir ismi de parlattı: Rabia Kadir..
Kimine göre Amerikan ajanı. Kimine göre Mustafa Kemal hayranı.. Kimine göre, karaborsa yolu, rüşvet dağıtarak zengin olmuş bir kadın.. Kimine göre Doğu Türkistan halkının ümidi. Kimine göre.. Herkes bir şey söylüyor..
Sultan Abdülaziz'in Hazreti Peygambere Mektubu
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 4126
Devamını oku: Sultan Abdülaziz'in Hazreti Peygambere Mektubu
Osmanlı Sultanları’nın manevi veçheleri üzerine söylenecek çok söz var. Yavuz’un Sina Çölünde attan indiğine, “Rasulullah önümüzde yürürken biz atın sırtında nasıl gidelim” bir tarihi hatıradır. Özellikle Yavuz’dan sonra Belde-i Mukaddes’ten gelen emenatlere, her yıl Mekke ve Medine’ye gönderilen surre alaylarına gösterilen hürmet ve tazim gerçekten insanı etkiliyor. Bunların çoğundan bir şekilde haberdarız ama Osmanlı Sultanlarının Avrupa’ya, Almanya, Avusturya ve Macaristan’a seyahatlerde bulunan, Yavuz’dan sonra Mısır’a giden Padişah Sultan Abdülaziz’in Rasulullah’a bir mektup yazdığından çoğumuzun haberi yoktu…
Fatih Sultan Mehmed dönemi İstanbul'unda nüfüs yapısı ve iskân
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2814
Devamını oku: Fatih Sultan Mehmed dönemi İstanbul'unda nüfüs yapısı ve iskân
Fatih Sultan Mehmed dönemi İstanbul'unda yeni yerleşim mahalleleri nüfüs yapısı ve iskân.
Fatih Sultan Mehmed İstanbul'a girdiğinde şehir çok harap vaziyetteydi. Fetih'ten hemen sonra halkın ihtiyacı olan çarşılar, bedestenler, hanlar, hamamlar ve diğer yapılar hızla inşasına başlanmıştır.