zumer suresi 15. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75


فَاعْبُدُوا مَا شِئْتُم مِّن دُونِهِ قُلْ إِنَّ الْخَاسِرِينَ الَّذِينَ خَسِرُوا أَنفُسَهُمْ وَأَهْلِيهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَلَا ذَلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُبِينُ

Fa’budû mâ şi’tum min dûnih(dûnihi), kul innel hâsirîne ellezîne hasirû enfusehum ve ehlîhim yevmel kıyâmeh(kıyâmeti) e lâ zâlike huvel husrânul mubîn(mubînu).


fa'budû (fe u'budû): artık kul olun, tapın
: şey
şi'tum: siz dilediniz
min: den
dûni-hi: ondan başka
kul: de, söyle
inne: muhakkak ki
el hâsirîne: hüsrana uğrayanlar
ellezîne: o kimseler, onlar
hasirû: hüsrana uğradılar, hüsrana düştüler
enfuse-hum: onların nefsleri, kendileri
ve ehlî-him: ve onların ehilleri, aileleri
yevme el kıyâmeti: kıyâmet günü
e lâ: değil mi
zâlike: işte bu
huve: o
el husrânu: hüsran
el mubînu: apaçık


Hasan Basri Çantay
«Artık siz de Onu bırakıb dilediğinize tapın»! De ki: Hakıykat hüsrana düşenler, kıyamet günü kendilerini de, mensûblarını da hüsrana uğratanlardır. Dikkat et ki bu, apaçık hüsranın ta kendisidir».

Ömer Nasuhi Bilmen
«Artık siz de onun ötesinde dilediklerinize ibadet ediniz!» De ki: «Şüphe yok hüsrâna düşenler o kimselerdir ki, kendi nefislerini ve kendi mensuplarını Kıyamet gününde helâke düşürmüş olurlar. Agâh olunuz! İşte en apaçık helâk da ondan ibarettir.»

Elmalılı Hamdi Yazır
siz de onun berisinden dilediğinize kul olun, de ki: asıl husrâna düşenler Kıyamet günü kendilerine ve mensublarına ziyan edenlerdir. Evet, odur işte asıl açık husran.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
siz de O'ndan başka dilediğinize kul olun.» De ki: «Asıl hüsrana düşenler, kıyamet günü kendilerine ve mensuplarına ziyan verenlerdir. Evet, işte asıl açık hüsran budur.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Siz de O'ndan başka dilediğinize kul olun.» De ki: «Asıl hüsrana düşenler, kıyamet günü kendilerine ve mensuplarına ziyan edenlerdir. Evet, işte asıl açık hüsran budur.»

Diyanet İşleri (eski)
Ey Allah'a eş koşanlar! Siz de O'ndan başka dilediğinize kulluk edin.' De ki: Hüsrana uğrayanlar kıyamet günü kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. Dikkat edin, işte apaçık hüsran budur.

Diyanet İşleri
“Siz de Allah’tan başka dilediğiniz şeylere ibadet edin!” De ki: “Şüphesiz hüsrana uğrayanlar, kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. İyi bilin ki bu, apaçık hüsranın ta kendisidir.”

Diyanet Vakfi
(Ey Allah'a eş koşanlar!): Siz de O'ndan başka dilediğinize tapın! De ki: Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem de ailelerini ziyana sokanlardır. Bilesiniz ki, bu apaçık hüsrandır.

Celal Yıldırım
(Ey putperestler!) Siz de Allah'tan başka dilediğinize ibâdet edin. De ki: Gerçek anlamda hüsrana uğrayanlar. Kıyamet günü hem kendilerini, hem ailelerini zarara uğratanlardır. Dikkat edin ki, en acık zarar da budur!

Suat Yıldırım
Siz O’ndan başka dilediğinize kulluk edin! Asıl ziyan edenler, asıl hüsrana uğrayanlar, büyük duruşma günü olan kıyamette hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana uğratanlardır. Unutmayın ki besbelli hüsran budur!

Ali Fikri Yavuz
Artık siz de O’ndan başka dilediğinize tapın.” De ki: “- Asıl hüsrana düşenler, kıyamet günü hem kendilerini, hem de kendilerine bağlı olanları hüsrana düşürenlerdir.” İyi bilin ki, apaçık ziyan işte budur.

İbni Kesir
Artık siz de O'ndan başka dilediğinize tapın. De ki: Hüsrana uğrayanlar; kıyamet gününde kendilerini de, ailelerini de hüsrana uğratanlardır. İyi bilin ki; apaçık hüsran işte budur.

Abdulbaki Gölpınarlı
Artık siz, onu bırakıp dilediğinize kulluk edin. De ki: şüphe yok, ziyana düşenler, o kişilerdir ki kıyamet günü, kendilerini ve kendileriyle ilgisi olanları ziyana sokarlar; bilin ki budur apaçık ziyan.

Adem Uğur
(Ey Allah'a eş koşanlar!): Siz de O'ndan başka dilediğinize tapın! De ki: Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem de ailelerini ziyana sokanlardır. Bilesiniz ki, bu apaçık hüsrandır.

Ali Bulaç
"Siz, O'nun dışında dilediklerinize ibadet edin." De ki: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem yakınlarını hüsrana uğratanlardır. Haberiniz olsun; bu apaçık olan hüsranın kendisidir."

Bekir Sadak
«Ey Allah'a es kosanlar! Siz de O'ndan baska dilediginize kulluk edin.» De ki: «Kiyamet gunu kendilerini ve ailelerini husrana ugratanlar elbette onlar husrandadirlar.» Dikkat edin, iste apacik husran budur.

Fizilal-il Kuran
Ey müşrikler, siz de Allah'dan başka dilediğinize kulluk edin. De ki: «Ziyana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem de ailelerini ziyana sokanlardır. Dikkat edin, işte bu, apaçık bir ziyandır.»

Gültekin Onan
"Siz, O'nun dışında dilediklerinize ibadet edin." De ki: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem ehlini (yakınlarını) hüsrana uğratanlardır. Haberiniz olsun, bu apaçık olan hüsranın kendisidir."

Muhammed Esed
(Siz de, ey günahkarlar,) O'nun dışında dilediğinize kulluk ed(ip etmemeniz kendi elinizdedir)!" De ki: "(Gerçekten) hüsrana uğrayanlar, Kıyamet Günü hem kendilerini, hem de dost ve akrabalarını kaybedecek olanlardır: bu (ap)açık bir kayıp değil midir?

Şaban Piriş
Siz de, ondan başka dilediğinize kulluk edin. De ki: -Hüsrana uğrayacaklar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana uğratanlardır. Dikkat edin, apaçık hüsran işte budur!

Tefhim-ul Kuran
«Siz, O'nun dışında dilediklerinize ibadet edin.» De ki: «Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem de yakınlarını hüsrana uğratanlardır. Haberiniz olsun; bu apaçık olan hüsranın kendisidir.»

Ümit Şimşek
Siz Ondan başka kime isterseniz kulluk ededurun. De ki: Asıl hüsranda olanlar, kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana düşürmüş olanlardır. Apaçık hüsran işte budur.

Süleyman Ateş
"Siz de O'ndan başka dilediğinize kulluk edin." De ki: "Ziyana uğrayanlar kıyâmet günü hem kendilerini, hem de âilelerini ziyan edenlerdir. Dikkat edin, işte bu, apaçık bir ziyandır!"

Yaşar Nuri Öztürk
"Siz O'nun dışında dilediğinize kulluk/ibadet edin." De ki: "Hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana atanlardır. Dikkat edin! Apaçık hüsranın ta kendisi işte budur."

Edip Yüksel
'Siz de O'nun dışında dilediğinize tapınız.'De ki, 'Asıl kaybedenler, ahiret gününde kendilerine ve ailelerine kaybettirenlerdir.' Apaçık kayıp budur