أَفَمَنْ حَقَّ عَلَيْهِ كَلِمَةُ الْعَذَابِ أَفَأَنتَ تُنقِذُ مَن فِي النَّارِ
E fe men hakka aleyhi kelimetul azâb(azâbi), e fe ente tunkızu men fîn nâr(nâri).
| e | : mi |
| fe | : böylece, öyleyse |
| men | : kimse, kişi |
| hakka | : hak oldu |
| aleyhi | : ona, onun üzerine |
| kelimetu | : kelime |
| el azâbi | : azap |
| e | : mi |
| fe | : böylece, öyleyse |
| ente | : sen |
| tunkızu | : kurtarırsın |
| men | : kimse, kişi |
| fî | : de, içinde |
| en nâri | : ateş |
Kendisine azâb hükmü hak olmuş kimseyi, (bu yüzden) ateşde bulunan kişiyi artık sen mi kurtaracaksın (Habîbim)?
Ya üzerine azap kelimesi hak olmuş kimseyi mi, ateş içinde bulunan şahsı mı sen kurtaracaksın?
Ya üzerine «kelime-i azâb» hakk olmuş kimse de mi? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?
Ya üzerine azap hükmü sabit olan kimse de mi (böyledir)? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?
Ya üzerine azab kelimesi hak olmuş kimse de mi (böyledir)? Artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?
Hakkında azap sözü gerçekleşmiş kimseyi, ateşte olanı sen mi kurtaracaksın?
Hakkında azap sözü (hükmü) gerçekleşenler, hiç onlar gibi olur mu? Cehennemlikleri sen mi kurtaracaksın?
(Resûlüm!) Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın!
(Ey Peygamber!) Aleyhine azâb hükmü gerçekleşmiş kimseyi, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın ?!
Hakkında azap hükmü kesinleşmiş kimseyi, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın?
Artık (Allah’ın ilim ve takdirinde) üzerine azab vacib olmuş o ateşteki kimseyi, sen mi kurtaracaksın? (Ey Rasûlüm, buna kimsenin gücü yetmez).
Hakkında azab hükmü gerçekleşmiş kimseyi mi? Ateşte olanı sen mi kurtaracaksın?
Ya azap hükmünü hak edene ne dersin? Sen mi cehennemde bulunanı kurtaracaksın?
(Resûlüm!) Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın!
Azab sözü kendisi üzerinde hak olmuş kimse mi (onlarla bir tutulur)? Ateşte olanı artık sen mi kurtaracaksın?
Hakkinda azap sozu gerceklesmis kimseyi, ateste olani sen mi kurtaracaksin?
Hakkında azab hükmü kesinleşmiş, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın?
Azab sözü kendisi üzerinde hak olmuş kimse mi (onlarla bir tutulur)? Ateşte olanı artık sen mi kurtaracaksın?
Peki, ya (Allah'ın) azabına çarpılmış olan kimse(yi insanlar kurtarabilir) mi? Ateşi hak eden kimseyi sen kurtarabilir misin?
Hakkında azap verilen kimseyi sen mi ateşten kurtaracaksın?
Azab sözü kendisi üzerinde hak olmuş kimse mi (onlarla bir tutulur)? Ateşte olanı artık sen mi kurtaracaksın?
Azap vaadini hak etmiş olan kimseye gelince, ateşe girmiş olanı sen mi kurtaracaksın?
Üzerine azâb kararı hak olanı mı, sen ateşte bulunanı mı kurtaracaksın?
Üzerine azap sözü hak olanı, ateşe dalmış olanı sen mi kurtaracaksın?
Azap sözünü hakedenlere gelince, sen ateştekini kurtarabilir misin?