وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا
Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen).
| ve zer-nî | : ve bana bırak |
| ve el mukezzibîne | : ve yalanlayanlar |
| ulî | : sahip |
| en na'meti | : ni'met |
| ve mehil-hum | : ve onlara mehil ver, mühlet ver, süre tanı |
| kalîlen | : az, biraz |
Yalan sayacak olan o varlık saahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Ve o nîmet sahipleri olan mükezzipleri bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Ve bırak da bana o tekzîb edici zevk-u refah sahiblerini, mühlet ver onlara biraz
Refah ve zevk sahibi o inkarcıları Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver!
O yalanlayıcı zevk ve refah sahiplerini bana bırak, onlara biraz mühlet ver.
Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları Bana bırak; onlara az bir mehil ver.
Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Nîmet sahipleri olup (Hakk'ı) yalanlayanları bana bırak da kendilerine az bir mühlet ver.
Nimet ve devlet içinde yüzen, hak dini yalan sayanları, sen Bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
(Ey Rasûlüm, seni) inkâr eden o refah sahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver; (yakında Bedir savaşında ve kıyamette onların cezasını vereceğim).
Nimet sahibi olan o yalancıları Bana bırak. Ve onlara biraz mühlet ver.
Ve bana bırak nîmet sâhibi olan yalanlayanları ve az bir zaman mühlet ver onlara.
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
Varlik sahibi olup da seni yalanlayanlari Bana birak; onlara az bir mehil ver.
Ayetlerimi yalanlayan o zenginlerin işini bana bırak, onlara biraz süre tanı.
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
Ve nimet içinde oldukları halde (Allah'tan geldiğini umursamadan) hakikati yalanlayanları Bana bırak; onlara bir süre daha dayan:
Varlıklı olup da yalanlayanı bana bırak. Onlara biraz süre tanı.
Yalanlamakta olan nimet (refah ve servet) sahiplerini sen bana bırak ve onlara az bir süre tanı.
Nimetler içinde yüzen yalanlayıcılara biraz süre tanı ve onları Bana bırak.
Beni ve o ni'met sâhibi yalanlayıcıları yalnız bırak ve onlara biraz mühlet ver.
Benimle, o nimete boğulmuş yalanlayıcıları baş başa bırak! Birazcık süre tanı onlara.
Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları bana bırak; onlara biraz süre tanı.