Emanet ve Ehliyet

HİBENİN RÜKNÜ

1576 : Şurası muhakkaktır ki; hibe meşrhu olan bir akiddir. Bu hususta icma hasıl olmuştur.(338) Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Müslümanın malı, ancak kendi gönül rızası ile (başkasına) helal olur"(339) Hadis-i Şerifini esas alan fûkaha; hibenin rüknü icab ve kabuldür" hükmünde ittifak etmiştir. Zira, icap ve kabul olmadan akid tamamlanmış olamaz. Fakat hibe; karşılıksız olarak bir malı başkasına mülk edindirmek olduğu için, farklı bir özelliğe sahiptir. Hanefi fûkahası: "Hibe ancak, malı teslim almakla caiz olur"(340) hadisini esas alarak; mülkün sabit olması için teslim almak şarttır hükmünü beyan etmiştir. Nitekim Mecelle'de: "Hibe; icab ve kabul ile mün'akid ve kabz (malı teslim almak) ile tamam olur"(341) hükmü kayıtlıdır. Hibe'de icap; "Bağışladım, hibe ettim ve ihda eyledim gibi hiçbir karşılık beklemeden, bir malı başkasına vermek manasına kullanılan sözlerdir. Kabul ise; o malı almak veya "kabul ettim" şeklinde beyan etmekle gerçekleşir.(342).

Günün Sözü

"“Hiçbir evlâd babasının hakkını ödeyemez. Ancak babasını köle olarak bulup satın alır ve âzâd ederse babalık hakkını ödemiş olur.” (Hadîs-i Şerif—Müslim)"
Telif Hakkı © 2023 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.