Emanet ve Ehliyet
ALTIN VE GÜMÜŞ'ÜN ZEKÂTI
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 3499
910 İmam-ı Şafii (rh.a) "kadınların zinet eşyalarının ve erkeğin gümüş yüzüğünün zekâta tabi olmadığını" beyan etmiştir. Esas aldığı husus, bunların kullanılmalarının mübah olduğu ve günlük elbiseye benzediğidir. Hanefi fûkahası Resûl-i Ekrem (sav)'den rivayet edilen şu Hadis-i Şerifi esas almıştır: Resûlullah (sav) kollarında altından bilezikleri olan iki kadına: " Bileziklerinizin zekâtını veriyor musunuz? diye sordu. O iki kadın da: " Vermiyoruz" diye cevab verdiler. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav): "İkiniz de o bileziklerinizin zekâtını veriniz"(127) buyurdular. Dolayısıyle kadınların zinet eşyası olarak kullandıkları altın ve gümüşlerin de zekâtı vardır.
911 Altın ve gümüşün zekâtları, itibarî kıymetlerine göre değil, vezinlerine (ağırlıklarına) göre verilir. Bu İmam-ı Azam Ebû Hanife (rh.a) ve İmam-ı Yusuf (rh.a)'un kavlidir. Ancak mükellef malın zekâtını, kendi cinsinden değil de, başka birşeyle (meselâ para ile) verecek olursa, bu durumda kıymetine itibar edilir.(128) Nisabı tesbit noktasında da; kıymetleri değil, ağırlıkları esastır. Bu hususta icma vardır. Dirhemlerde (Madeni paralarda) gümüş miktarı katkı maddelerinden fazla ise, gümüş hükmündedir. Altında da durum aynıdır. Katkı maddeleri altın ve gümüşten fazla ise bunlar ticaret malı hükmündedir.(129) Ticâret mallarının kıymeti, altın ve gümüş üzerine ilâve edilir. Altın ve gümüşten yapılmış, tabak, kaşık, çatal ve bunun gibi ev eşyaları da zekâta tabidir.(130) Çünkü bu iki maden, hılki olarak nâmî (üreyici, değeri artıcı) hükmündedir. Üzerinden bir yıl geçince, zekâtları edâ edilir.