furkan suresi 12. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77


إِذَا رَأَتْهُم مِّن مَّكَانٍ بَعِيدٍ سَمِعُوا لَهَا تَغَيُّظًا وَزَفِيرًا

İzâ raethum min mekânin baîdin semiû lehâ tegayyuzan ve zefîrâ(zefîran).


izâ: olduğu zaman
raet-hum: onları gördü
min mekânin: bir mekândan, bir yerden
baîdin: uzak
semiû: işittiler
lehâ: onu, onun
tegayyuzan: öfkeli (olan)
ve zefîran: ve uğultulu (olan)


Hasan Basri Çantay
O, kendilerini uzak bir yerden gördüğü zaman onlar bunun o müdhiş gazablanışını ve uğultusunu duyacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen
Onları uzak bir mekandan görünce onun için bir galeyan ve bir şiddetli ses işitirler.

Elmalılı Hamdi Yazır
Ki onları gördüğü vakıt ona mahsus bir hışımlanma, bir zefîr işitirler

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O ateş onları uzak bir yerden gördüğü zaman, ona özgü bir hışımlanma ve uğultu duyarlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ki, cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerine görününce, onun bir hışımlanmasını (kaynamasını) ve uğultusunu işitirler.

Diyanet İşleri (eski)
Bu ateş, onlara uzak bir yerden gözükünce, onun kaynamasını ve uğultusunu işitirler.

Diyanet İşleri
Bu ateş onları uzak bir mesafeden görünce onun müthiş kaynamasını ve uğultusunu işitirler.

Diyanet Vakfi
Cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerini görünce, onun öfkelenişini (müthiş kaynamasını) ve uğultusunu işitirler.

Celal Yıldırım
O ateş bunları uzak bir yerden görünce, onun, öfkesinden köpürüp korkunç uğultusunu duyarlar,

Suat Yıldırım
Bu ateş onları, daha uzaktan görünce, onun öfkesinden gürlediğini ve korkunç homurtusunu işitirler.

Ali Fikri Yavuz
Öyle ki, bu ateş onları uzak bir yerden gördüğü vakit, onlar, bunun galeyan ve homurdanışını işitirler.

İbni Kesir
Bu, kendilerine uzak bir yerden gözükünce onun kaynayışını ve uğultusunu duyacaklardır.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ateş, onları tâ uzaktan gördü mü duyacak onlar, ateşin şiddetli kızgınlığını ve harıl harıl yanarken çıkardığı sesi.

Adem Uğur
Cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerini görünce, onun öfkelenişini (müthiş kaynamasını) ve uğultusunu işitirler.

Ali Bulaç
(Ateş,) Onları uzak bir yerden gördüğünde, onlar bunun gazablı öfkesini ve uğultusunu işitirler.

Bekir Sadak
Bu ates, onlara uzak bir yerden gozukunce, onun kaynamasini ve ugultusunu isitirler.

Fizilal-il Kuran
Bu ateş onları uzaktan görünce onun uğultusu ve öfkeli solumaları kulaklarına gelir.

Gültekin Onan
(Ateş,) Onları uzak bir yerden gördüğünde, onlar bunun gazablı öfkesini ve uğultusunu işitirler.

Muhammed Esed
O ateş uzaktan karşılarına çıkınca onun öfkeli kükremesini ve uğultusunu işitecekler;

Şaban Piriş
Bu ateş onlara uzak bir yerden göründüğü zaman, onun gürültüsünü ve uğultusunu işitirler.

Tefhim-ul Kuran
(Ateş,) Onları uzak bir yerden gördüğünde, onlar bunun gazablı öfkesini ve uğultusunu işitirler.

Ümit Şimşek
Onu uzaktan gördüklerinde öfkeyle gürleyişini işitirler.

Süleyman Ateş
(Bu ateş) onları uzak bir yerden görünce onlar bunun öfkesini ve homurtusunu işitirler.

Yaşar Nuri Öztürk
O, onları uzak bir yerden gördüğünde, onlar onun kaynayan öfkesini ve uğultusunu işitirler.

Edip Yüksel
Cehennem onları uzaktan görünce, onun öfkesini ve uğultusunu işitirler.