furkan suresi 36. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77


فَقُلْنَا اذْهَبَا إِلَى الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَدَمَّرْنَاهُمْ تَدْمِيرًا

Fe kulnazhebâ ilel kavmillezîne kezzebû bi âyâtinâ, fe demmernâhum tedmîrâ(tedmîren).


fe: o zaman, bundan sonra
kulnâ: biz dedik
ezhebâ: git
ilâ el kavmi: o kavme,
ellezîne kezzebû: yalanlayanlar, yalanlayan kimseler
bi âyâti-nâ: bizim âyetlerimizi
fe: o zaman, böylece, sonra da
demmernâ-hum: onları helâk ettik, yok ettik
tedmîren: helâk ederek, yok ederek


Hasan Basri Çantay
«(Haydi) âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik, neticede onları tam bir helak ile imhaa etdik (edeceğiz).

Ömer Nasuhi Bilmen
O vakit dedik ki: «Bizim âyetlerimizi tekzîp etmiş olan kavme gidin.» Sonra o kavmi tam bir helâk ile helâk ediverdik.

Elmalılı Hamdi Yazır
Haydi âyetlerimizi tekzib eden o kavme gidiniz, dedik, binnetice o kavmi tedmir ederek helâk ettik

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Haydi ayetlerimizi yalan diyen o kavme gidin! dedik; sonunda o kavmi yerle bir ederek helak ettik.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik. Sonunda (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ettik.

Diyanet İşleri (eski)
'sadakat.net-ayetlerimizi yalanlayan millete gidin' dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.

Diyanet İşleri
Onlara, “Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin” dedik. Nihayet o kavmi yerle bir ettik.

Diyanet Vakfi
«Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.

Celal Yıldırım
Onlara, âyetlerimizi yalanlayan millete gidin, dedik. (O millet buna rağmen yalanlama ve inkârdan vazgeçmeyince) çok geçmeden onları fena halde yok ettik.

Suat Yıldırım
"Haydi âyetlerimizi yalan sayan o halka gidiniz!" dedik. Sonunda o toplumu yerle bir ettik.

Ali Fikri Yavuz
“-Haydi âyetlerimizi yalanlıyan o kavme (Firavun’a ve kavmine) gidin.” dedik, (onlarda gittiler, tebliğ ettiler; fakat tekzip edildiler) nihayet onları, (Firavun ve kavmini) tamamen (boğarak) helâk ettik.

İbni Kesir
Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, dedik. Neticede o kavmi yerle bir ettik.

Abdulbaki Gölpınarlı
Derken delillerimizi yalanlayan topluluğa gidin dedik, sonucu, onları tamâmıyla helâk ettik.

Adem Uğur
Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.

Ali Bulaç
Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.

Bekir Sadak
«Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin» dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik.

Fizilal-il Kuran
Onlara «Ayetlerimizi yalanlayan soydaşlarınızı uyarmaya gidin» dedik. Sonra o toplumu kökten yokettik.

Gültekin Onan
Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.

Muhammed Esed
ve onlara: "Siz ikiniz mesajlarımızı yalanlayan (şu toplumu uyarmay)a gidin!" dedik. Ama sonunda, o (günahkar toplumun) insanlarını kırıp geçirdik.

Şaban Piriş
Onlara: -Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, demiştik; sonra da o kavmi yerle bir etmiştik.

Tefhim-ul Kuran
Böylece onlara: «Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin» dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.

Ümit Şimşek
Onlara 'Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin' dedik. Sonra da o topluluğu yerle bir ettik.

Süleyman Ateş
"Âyetlerimizi yalanlayan kavme gidin," dedik. (Onlara gittiler. Onlar, kendilerine gelen bu elçilerimizi kabul etmeyince biz) de onları yıkıp yok ettik.

Yaşar Nuri Öztürk
Ardından şöyle dedik: "Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin." Biraz sonra da o topluluğu yerle bir ettik.

Edip Yüksel
'Siz ikiniz, ayetlerimizi yalanlayan şu topluma gidin,' dedik. Bunun ardından onları yakıp yok ettik.