نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍ
Nâsiyetin kâzibetin hâtıeh(hâtıetin).
| nâsiyetin | : perçem, alın |
| kâzibetin | : yalancı |
| hâtıetin | : günahkâr |
(Ya'nî) yalancı, günahkâr aln (ının saç) ından.
Yalancı, günahkâr olan bir alnı.
Yalancı, câni bir alnı
Yalancı, cani bir alnı!
(15-16) Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
Yalancı ve günahkar perçeminden cehenneme sürükleriz.
(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız.
(15-19) Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş!
(15-16) Hayır, hayır; o bu tutumundan vazgeçmezse, elbette onu alnından tutup, o yalancı günahkâr alından (Cehennem'e sürükleyeceğiz).
(15-16) Hayır! Hayır! Olmaz böyle şey! Eğer bu tutumundan vazgeçmezse, onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. Evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz.
Yalancı, günahkâr perçeminden...(Perçem sahibi o yalancı müşriki sürükleyib cehenneme atacağız).
Yalancı, günahkar alnından.
Yalan söyleyenin, yanlış hareket edenin perçeminden.
O yalancı, günahkâr alından (perçemden),
O yalancı, günahkar olan alnından.
Yalanci ve gunahkar perceminden cehenneme surukleriz.
O yalancı günahkar perçeminden.
O yalancı, günahkar olan alnından.
o yalancı, isyankar alnından!
Yalancı, günahkar perçeminden.
O yalancı, günahkâr olan alnından.
O yalancı, günahkâr alnından.
O yalancı, günâhkâr perçem(den)!
O yalancı, o günahkâr alnı.
O yalancı ve günahkar perçeminden.