وَأَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ
Ve elkat mâ fîhâ ve tehallet.
| ve elkat | : ve attı |
| mâ | : şeyler |
| fî-hâ | : İçinde |
| ve tehallet | : ve boşaldı |
(3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır).
Ve içinde ne var ise atıp boşaldığı zaman.
ve içindekini atıp boşaldığı
ve içindekileri dışa atıp tamamen boşaldığında,
İçinde ne varsa attığı ve tamamen boşaldığı
(3-5) Yer düzeltilip, içinde olanları dışarı atarak boşaldığı zaman ve yer Rabbine boyun eğdiği zaman, ki yer boyun eğecektir
(3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,
(3-5) Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O'na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).
(3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak)..
İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,
İçindekini atıb boşaldığı;
İçinde olanları dışarı atıp boşaldığı zaman;
Ve içindekileri atıp boşalınca.
İçinde bulunanları atıp boşaldığı,
İçinde olanları dışa atıp boşaldığı,
(3-5) Yer duzeltilip, icinde olanlari disari atarak bosaldigi zaman ve yer Rabbine boyun egdigi zaman, ki yer boyun egecektir
İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,
İçinde olanları dışa atıp boşaldığı,
ve içindeki her şeyi dışarı atarak tamamen boşaldığında,
İçindekiler boşalıp, atıldığı zaman..
İçinde olanları dışa atıp boşaldığı
İçinde ne varsa atıp boşaldığında,
İçindekileri dışarı atıp boşaldığı,
Ve içindekini atıp boşaldığı,
İçindekileri atıp boşalttığı,