Hattat Tâbiri Hakkında Bir Açıklama
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 2229
Son Abbâsî Halîfesi Müsta’sım Billâh’ın kölesi olduğu söylenen Yâkût-ı Müsta’sımî (?- 1299) ye gelinceye kadar kalemin ağzı düz kesilirdi.
Yâkut eğri keserek Tahrîf-i Kalem’i îcât etti. Kristof Kolomb’un yumurtası gibi basit görünen bu buluşla yazı san’atını bedîî sâhada ileri bir safhaya geçirmeye, yazının yeni dünyasını bulmaya muvaffak oldu.
Ancak, bâzılarının dedikleri gibi Yâkut bir hat mûcidi ve bir kalem vâzıı değildir. Tahrîf-i kalem sâyesinde aklâm-ı sitte’ye yeni bir revnak ve san’ata yeni bir veçhe vermiştir.
Sultanlar da Hat sever
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 1431
İslam dünyasında klasik bir söz vardır: “Kur’an-ı Kerim Mekke’de indi, Mısır’da okundu, fakat İstanbul’da yazıldı” diye... Bu Türklerin güzel yazma yeteneğini ve estetik anlayışını doğrulayan bir anlatımdır aslında.
Okuma ve yazmayı sağlayan harflerin bir araya gelişinden böylesine kapsamlı bir sanatın çıkışı, öncelikle Kur’an-ı Kerim’in en güzel şekliyle yazılı hale getirmek gayretinden doğar.
Keramik Sanatı
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 1818
Günlük işlerde kullanılan çeşitli toprak kaplara genel bir adla keramik ya da seramik denilir. Bu kaplar, öteki kullanım eşyaları gibi biçim ve süslemeleriyle birer sanat değeri taşıyabilir, dolayısıyla sanat tarihi araştırmalarına konu olur ve müzelerde seçkin bir yer alırlar. Yapılan kazı ve araştırmalar, hem İslam ülkelerinde hem Anadolu dışındaki Türk devletlerinde sanat değeri taşıyan keramik örneklerinin çok yaygın olduğunu ortaya koymuştur.
Fetihlerle Gelişen Sanat - Maden Sanatı
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 2420
Osmanlı maden sanatı, diğer sanat dallarında olduğu gibi, başlangıçta Selçuklu kültür mirasını devralır; bu nedenle imparatorluğun pek çok ülke ve ulusu birleştiren yapısına uygun bir yol çizerek, çeşitli eğilimleri kaynaştıran bir pota olmuştur.
Bilhassa, Selçuklu maden sanatından tanıdığımız kakma tekniğinin 14. yüzyılda geniş şekilde uygulanması, dönemin göze çarpan özelliğidir. Kakma tekniği, daha sonraki yüzyıllarda Osmanlı maden ustalarınca bu denli yoğun biçimde uygulanmamıştır.
Türk Ahşap Sanatı
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 3059
Orta Asya kurganları ve Pazırık kazıları bulguları, Türkler'in ahşap işleriyle çok eskiden beri ilgilendiklerini ortaya koymuştur.
Ağaç işçiliğinin sanat olarak tanımlanması, yapıların mimari elemanlarla süslenmesinden doğmuştur. İslâm sanatında, özellikle Emevi ve Abbasi ağaç işlerinde yeni bir üsluba yöneliş dikkat çekicidir. Selçuklular da ağaç işçiliğine büyük önem vermişlerdir.Selçuklu döneminden kalma, masif ceviz rahleler üzerinde hakim dekor olarak çok sık rumî ve palmet motifleri ve Selçuklu nesih yazısı ile kitabeler göze çarpmaktadır.
Trabzon El Sanatları
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 1972
Trabzon ve çevresinde geleneksel el sanatı olarak, taş ve ahşap işçiliği, dokumacılık, hasır bilezik yapımı, bakırcılık, bıçakçılık, yorgancılık gibi sanatlar eski ihtişamıyla olmasa da sürmektedir.
Trabzon Bakırcılığı:
Bölgedeki zengin bakır yataklarından elde edilen bakır, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin en önemli ticaret ve kültür şehri olan Trabzon atölyelerinde işlenmiştir. Trabzon'daki atölyeler, ortaçağdan beri geleneksel olarak bakır, bronz ve pirinçten mutfak kaplarıyla çeşitli eşya yapımına devam etmekteydi.
Hat Sanatında İcâzet (Diploma) Formalitesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 2014
Bir üstâddan ders görmek, yazının usûl ve kaidelerini nazarî ve amelî olarak tahsîl edip, yazdıklarına imzâsını koymaya selâhiyet kazanmak ve bunu resmen tevsîk etmek eskiden âdet idi. İmzâya izin vermeye İcâzet verme, bu salâhiyeti almaya da İcâzet alma tâbir olunurdu ki, bir nevi’ diploma verme ve almak formalitesi demektir. Bu usûl gereğince, talebe olgunlaşıp imzâ atabilecek bir seviyeye eriştikten sonra hangi yazıları tahsîl etmiş ise ekseriya bir kıt’a bâzen de bir murakka’ (=yazı albümü) veya hilye, yâhut bu gibi bir levha yazar, bir (tez) hazırlar, hocasına verir.
Peygamber sevgisinin sanata yansıyan hâli: Hilye-i Şerif
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 4541
İslamiyet’te heykel ve resmin mahzurları nedeniyle Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sevgisi farklı bir şekilde tezahür etmiş ve hilye sanatı ortaya çıkmıştır. Özellikle Osmanlı sanatkârları Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) fizikî özelliklerini anlatan rivayetleri Hilye-i Þerif’lerde bir görsel şölene dönüştürmüşlerdir. Müzehhipler tarafından bezenen hilyeleri yazmak bir hat sanatkârı için icazetname alma manasına geliyordu. “Hilye” kelimesi “güzel vasıflar, süs, güzel yüz, cevher, görünüş” gibi sözlük manalarını taşır. Tarihî seyir içinde Hazreti Peygamber’e (s.a.v.) mahsus olmak üzere Þemâil, Þemâil’ün-Nebi, Hilye-i Nebevi ve Hasâisü’n-Nebi gibi değişik ifadelerin yanı sıra Osmanlılar
Devamını oku: Peygamber sevgisinin sanata yansıyan hâli: Hilye-i Şerif
Ebru Sanatı'nda Kullanılan Malzemeler
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 2071
Ebru kelimesi Farsçadır, kaş, bulut anlamlarına gelmektedir. Ortaya çıkan şekillerin buluta benzemesi nedeniyle bu adı almıştır. Þemsedddin Sami, Kamusu Turki’de Ebru; “Çağatayca Ebre: Roba (elbise yüzü, kürk kabı) hare gibi dalgalı ve damarlı (kumaş,kağıt), cüz ve defter kabı yapmak için kullanılan renkli kağıt” olarak tanımlamıştır.
Ciltçilikte, yazı sanatında (Hüsn-ü Hat) pervaz süslemelerinde ve yazı kağıdı olarak kullanılan ebru, günümüzde çiçek ebrularının daha da geliştirilmesiyle başlı başına levha olarak kullanılmaktadır.
İs Mürekkebi
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 3078
Tarihimizde ve bilhassa Hat sanatında kullanılan iş mürekkebinin, Çin, (veya Galat: çini) mürekkebiyle karıştırmamalıdır. Bu mürekkebinin yapılışı ve kullanılma yerleri çok ayrıdır. İs mürekkebinin terkibindeki is, yapılınca is veren bezir yağı, balmumu, neft yağı, gaz yağı gibi maddelerden elde edilir. Çıradan veya zeytinyağından çıkan is, çok yağlı olduğu için makbul sayılmaz. İs mürekkebinin terkibine giren ve onu kağıd üzerinde tespit eden arapzamkıdır.
Tezhip Sanatında Kullanılan Terimler
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 1964
1. ABADÎ Anadoluda; Çin, Orta Asya ve Hindistanda Allahâbâd gibi isim alan yerlerde yapılan kâğıtlara abâdî ıtlak olunur. (Hintten geleni makbul sayılırdı. )
2. ACEM SANATKÂR Türkiyeye hariçten gelmiş san'atkâra ıtlak olunur. Arabın gayri mânası gelirse de bizde şark tarafında bulunan milletlere Acem denmiştir. Bunlara Asya Türkleri de dahildir. Bu tâbirden şimdi dünya yüzünde yalnız İranlılar kastedilmektedir.