لِسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ
Li sa’yihâ râdiyeh(râdiyetun).
| li sa'yi-hâ | : onun çalışmaları, kendisinin çalışmaları |
| râdiyetun | : razı olandır, razıdır |
(Dünyâda tâat ve ibâdetle) çalışdığından dolayı hoşnuddur.
(8-9) Bir kısım yüzler de o günde güzellik sahibidir. Çalışmış olmasından dolayı hoşnuttur.
Sayinden hoşnuddur
Yaptıklarından hoşnut.
Yaptığından hoşnuttur.
Yaptıklarından hoşnuddurlar.
Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar.
(8-11) O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır, yüce bir cennettedirler. Orada boş bir söz işitmezler.
Çalışıp çabaladıklarından memnundurlar.
Emeklerinin neticesini almadan ötürü gayet memnundurlar.
(Dünyadaki) çalışmasından ötürü hoşnuddur;
Çalıştıklarından hoşnuddur.
Çalıştıklarından hoşnût olurlar.
(dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır,
Harcadığı çabadan dolayı hoşnuttur.
Yaptiklarindan hosnuddurlar.
Yaptıklarından hoşnutturlar.
Harcadığı çabadan dolayı hoşnuttur.
çabaları(nın meyvesini tatmak)tan memnun,
Çalışmasından hoşnuttur.
Harcadığı çabadan dolayı hoşnuttur.
Yaptığından hoşnuttur.
İşinden memnun,
Emek ve gayreti yüzünden hoşnuttur.
Yaptıklarından ötürü sevinçlidir.