neml suresi 13. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93


فَلَمَّا جَاءتْهُمْ آيَاتُنَا مُبْصِرَةً قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ

Fe lemmâ câethum âyâtunâ mubsıraten kâlû hâzâ sihrun mubîn(mubînun).


fe: böylece
lemmâ: olduğu zaman
câet-hum: onlara geldi
âyâtu-nâ: âyetlerimiz
mubsıraten: görünür halde
kâlû: dediler
hâzâ: bu
sihrun: sihir, büyü
mubînun: apaçık


Hasan Basri Çantay
Vaktaki âyetlerimiz böyle parlak (ve vazıh) olarak onlara geldi, «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen
Vaktâ ki, onlara âyetlerimizi, vazihen, (tarik-i hidâyeti gösterir bir halde) geldi. Dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden ibarettir.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Bu suretle âyetlerimiz hakıkati gözlerine sokarak vardığı vakıt onlara bu apaçık bir sihir dediler

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Bu şekilde ayetlerimiz, hakikatı gözlerine sokarak onlara vardığı vakit: «Bu apaçık bir büyüdür!» dediler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Bu şekilde âyetlerimiz onların gözleri önüne serilince, «Bu apaçık bir sihirdir» dediler.

Diyanet İşleri (eski)
Ayetlerimiz gözlerinin önüne serilince: 'Bu apaçık bir sihirdir' dediler.

Diyanet İşleri
Nitekim âyetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince, “Bu apaçık bir sihirdir” dediler.

Diyanet Vakfi
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.

Celal Yıldırım
Mu'cize ve belgelerimiz onların gözleri önüne acık biçimde sergilenerek gelince, «bu açık bir sihirdir» dediler.

Suat Yıldırım
Mûcize ve belgelerimiz bütün aydınlığıyla apaçık olarak onlara geldiğinde: "Bu besbelli bir büyü!" dediler.

Ali Fikri Yavuz
Vaktaki mucizelerimiz açık olarak onlara geldi: “- Bu meydanda bir sihirdir.” dediler.

İbni Kesir
Ayetlerimiz böyle vazıh olarak onlara gelince; bu, apaçık bir büyüdür, dediler.

Abdulbaki Gölpınarlı
Delillerimiz, gözle görünür bir sûrette onlara gösterilince bu, apaçık bir büyü dediler.

Adem Uğur
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

Ali Bulaç
Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: "Bu, apaçık olan bir büyüdür."

Bekir Sadak
Ayetlerimiz gozlerinin onune serilince: «Bu apacik bir sihirdir» dediler.

Fizilal-il Kuran
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.

Gültekin Onan
Ayetlerimiz onlara gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: "Bu apaçık olan bir büyüdür."

Muhammed Esed
Fakat onlara gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan mesajlarımız gelince: "Bu apaçık bir büyü!" dediler;

Şaban Piriş
Nitekim ayetlerimiz, gözleriyle görecekleri şekilde, kendilerine gelince: - Bu, apaçık bir sihirdir! dediler.

Tefhim-ul Kuran
Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: «Bu, apaçık olan bir büyüdür.»

Ümit Şimşek
Fakat gözleriyle gördükleri âyetlerimiz kendilerine geldiğinde, onlar yine 'Bu apaçık bir büyü' dediler.

Süleyman Ateş
Onlara açıkça görünen âyetlerimiz gelince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.

Yaşar Nuri Öztürk
İşte bu şekilde ayetlerimiz göz ve gönül açar bir biçimde onlara geldiğinde şunu deyiverdiler: "Açık bir büyüdür bu..."

Edip Yüksel
Onlara açıkça görünen mucizelerimiz geldiğinde, 'Bu apaçık bir büyüdür,' dediler.