araf suresi 182. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206


وَالَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا سَنَسْتَدْرِجُهُم مِّنْ حَيْثُ لاَ يَعْلَمُونَ

Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ se nestedricuhum min haysu lâ ya’lemûn(ya’lemûne).


vellezine (ve ellezîne): ve o kimseler
kezzebû: yalanladılar
bi ayâti-nâ: âyetlerimizi
se nestedricu-hum: onların derecelerini yavaş yavaş azaltacağız
min haysu: bir yerden
lâ ya'lemûne: bilmedikleri


Hasan Basri Çantay
Âyetlerimizi yalan sayanları biz bilmeyecekleri nokta (lardan derece derece (yavaş yavaş) helake yaklaşdırırız.

Ömer Nasuhi Bilmen
Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler, işte onları bilmez oldukları cihetten yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız.

Elmalılı Hamdi Yazır
Âyetlerimizi tekzib etmekte olanlar ise biz onları bilemiyecekleri cihetten istidrac ile yuvarlıyacağız

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ayetlerimizi yalanlamakta olanları ise, bilemeyecekleri yönlerden yavaş yavaş yuvarlayacağız.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Âyetlerimizi inkâr edenlere gelince, biz onları, bilemiyecekleri yönlerden derece derece düşüşe yuvarlayacağız.

Diyanet İşleri (eski)
Ayetlerimizi yalan sayanları, bilmedikleri yönden, ağır ağır sonuçlarına yaklaştıracağız.

Diyanet İşleri
Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, biz onları bilemeyecekleri bir yerden yavaş yavaş felakete götüreceğiz.

Diyanet Vakfi
Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke götüreceğiz.

Celal Yıldırım
Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onları farkına varmayacakları şekilde yavaş yavaş, basamak basamak (kahrolacakları) sonuca yaklaştıracağız.

Suat Yıldırım
Âyetlerimizi yalan sayanları, farkına varamayacakları şekilde yavaş yavaş helâke yaklaştırırız.

Ali Fikri Yavuz
Biz, âyetlerimizi (Kur’an’ı) yalanlıyanları, bilemiyecekleri yönden azar azar helâke yaklaştırırız.

İbni Kesir
Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince; Biz, onları bilmeyecekleri noktadan derece derece helake yaklaştırırız.

Abdulbaki Gölpınarlı
Delillerimizi yalanlayanlara gelince: Biz onları yavaş-yavaş hiç anlamayacakları noktalardan helâke yaklaştırır-dururuz.

Adem Uğur
Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke götüreceğiz.

Ali Bulaç
Ayetlerimizi yalanlayanları ise, onları bilmiyecekleri bir yönden derece derece (günahları yükletip azaba) yaklaştıracağız.

Bekir Sadak
Ayetlerimzi yalan sayanlari, bilmedikleri yonden, agir agir sonuclarina yaklastiracagiz.

Fizilal-il Kuran
Ayetlerimizi yalanlayanları hiç farkına varmayacakları biçimde yavaş yavaş kötü akıbetlerine yaklaştıracağız.

Gültekin Onan
Ayetlerimizi yalanlayanları ise onların bilmeyecekleri bir yönden derece derece (azaba) yaklaştıracağız.

Muhammed Esed
Ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan kimselere gelince; onları, ne olup bittiğinden haberleri olmadan adım adım alçaltacağız:

Şaban Piriş
Ayetlerimizi yalanlayanları ise yavaş yavaş bilmedikleri bir yerden (sonuçlarına) yaklaştıracağız.

Tefhim-ul Kuran
Ayetlerimizi yalanlayanları ise, biz onları bilmiyecekleri bir yönden derece derece (günahları yükletip azaba) yaklaştıracağız.

Ümit Şimşek
Âyetlerimizi yalanlayanları ise, hiç ummadıkları bir yönden yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız.

Süleyman Ateş
Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız.

Yaşar Nuri Öztürk
Ayetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri bir yerden ağır ağır çöküşe götüreceğiz.

Edip Yüksel
Ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar farketmeden onları yavaş yavaş sonlarına yaklaştıracağız.