وَمِمَّنْ خَلَقْنَا أُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهِ يَعْدِلُونَ
Ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).
| ve mim-men (min men) | : ve o kimselerden |
| halâk-nâ | : biz yarattık |
| ummetun | : bir ümmet, topluluk (vardır) |
| yehdûne | : hidayete erdirir |
| bi el hakkı | : Hakk'a |
| ve bihî | : ve onunla |
| ya'dilûne | : adaletli davranırlar, adaleti sağlarlar |
Yaratdıklarımızdan öyle bir ümmet de vardır ki onlar hakka rehberlik ederler, adaleti de onunla (o dairede) tatbıyk ederler.
Ve yarattıklarımızdan bir ümmet de vardır ki, onlar hak ile rehberlik ederler ve hak ile adâlette bulunurlar.
Yine bizim halk ettiklerimizden bir ümmet de var ki hakka rehberlik ederler, ve onunla icrayı adalet eylerler
Yine bizim yarattıklarımızdan öyle bir topluluk vardır ki, hakka rehberlik ederler ve onunla adaleti yerine getirirler.
Yine bizim yarattığımız insanlardan öyle bir ümmet var ki, onlar hakka yol gösterirler ve o hak ile adaleti yerine getirirler.
Yarattıklarımızdan bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederler.
Yarattıklarımızdan, hakka sarılarak doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardır.
Yarattıklarımızdan, daima hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren bir millet bulunur.
Yarattıklarımızdan bir ümmet de var ki, onlar hakka giden yolu gösterir, ona doğru irşâd ederler; yine onunla adaleti uygularlar.
Yarattıklarımız içinde, daima Hakka giden yolu gösteren ve onunla adaleti gerçekleştiren bir topluluk vardır.
Yine bizim yarattıklarımızdan bir ümmet de vardır ki, rehberlik ederler ve hak ile hüküm verirler.
Yarattıklarımızdan öyle bir ümmet vardır ki; onlar hakkı gösterirler ve onunla adaleti uygularlar.
Yarattıklarımızdan bir topluluk var ki halkı gerçeğe irşâd eder ve gerçek olarak adâletle muâmelede bulunur.
Yarattıklarımızdan, daima hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren bir millet bulunur.
Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır.
Yarattiklarimizdan bir topluluk hakki gosterirler ve onunla hukmederler. *
Yarattığımız insanlar içinde başkalarını hakka ileten ve hakka uygun, adil hükümler veren bir kesim varılır.
Yarattıklarımızdan hakka yöneltip ileten ve onunla adaleti (uygulayan) bir ümmet vardır.
Yarattıklarımız arasında (başkalarına) doğru yolu gösteren ve onun ışığında adaletle davranan insanlar da vardır.
Yarattıklarımızdan hakka yönelten ve onunla adaleti sağlayan bir toplum vardır.
Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır.
Yarattıklarımız arasından bir topluluk da var ki, hak sözle insanlara doğru yolu gösterir ve hak ile hükmederek adalet ederler.
Yarattıklarımız içinde, doğrulukla hakka götüren ve hak ile adâlet yapan bir ümmet de vardır.
Bizim yarattıklarımızdan bir ümmet var ki, hakka rehberlik eder ve onunla adalet sunarlar.
Yarattıklarımızın arasında bir topluluk var ki gerçek ile yol gösterirler ve yine onunla hakkı gözetirler.
Yarattıklarımızdan öyle bir ümmet vardır ki, onlar gerçeği gösterirler ve hak ile hüküm verirler.
Yine bizim yarattıklarımızdan bir ümmet de var ki, Hakka rehberlik ederler ve onunla adalet gösterirler.
Yarattıklarımızdan öyle bir topluluk var ki, hakka götürürler ve hak ile adalet ederler.
Yine bizim yarattığımız insanlardan öyle ümmetler vardır ki, onlar hakka gidecek yolu gösterirler ve o hak ile adaleti yerine getirirler.
Yarattıklarımızdan bir cemaat vardır ki, insanları Hakka da'vet ve hakla hükmederler.
Yarattıklarımız içinde hakkı ve hakikati gösteren hak ile hükmeden bir toplum vardır.
Yarattıklarımızdan daima hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren bir milet bulunur.
Yarattıklarımızdan (öyle) bir ümmet vardır ki, hakka rehberlik ederler ve o (hak) ile adalet yaparlar.
Yarattıklarımızdan bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederler.
“Yarattığımız kimselerden hakla hidâyete eren ve onunla adalet yapanlar da vardır.”
Yarattıklarımız arasından bir topluluk vardır ki, insanlara hakkı gösterirler ve hak olan hükümlerle adalet ederler.
Yarattıklarımız içerisinde hakikate giden yolu gösteren ve onun sayesinde adâletle davranan kimseler de vardır.
Yarattıklarımızdan (insanlara) hak ile doğru yolu gösteren ve hak ile adaleti yerine getiren bir millet vardır.
Yarattıklarımızdan bir cemaat vardır ki halkı doğru yola irşad ederler. Hak ile adaleti icra ederler.
Yarattıklarımız içinde bir ümmet de vardır ki, insanları Hakka irşad ederler ve hak ile hüküm verirler.
Yarattıklarımızdan hakka rehberlik eden ve onunla adalet eyleyen bir ümmet vardır.
Yarattıklarımızdan, daima hak ile doğru yolu bulan ve onunla adil davranan bir ümmet (millet) vardır.