وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَى
Vellezî kaddere fe hedâ.
| ve ellezî | : ve o ki |
| kaddere | : önceden bildi ve zamanında yaşandı |
| fe | : sonra |
| hedâ | : hidayet etti |
Takdîr eden, (ona göre de) yol gösterendir.
Ve o ki takdir etti de doğru yolu gösterdi.
O rabbın ki takdir etti de hidayet buyurdu
Takdir edip doğru yolu gösteren Rabbinin.
Takdir edip hidayeti gösteren O'dur.
O, her şeyi ölçüyle yapıp doğru yolu göstermiştir.
O, (her şeyi) ölçüyle yapıp yönlendirendir.
(1-5) Yaratıp düzene koyan, takdir edip yol gösteren, (topraktan) yeşil otu çıkarıp sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et!
O ki (yarattığını) belli ölçüye göre ortaya çıkardı ve (ona göre de) yolunu gösterdi.
(2-3) O seni yaratıp, mükemmel yaratılış vereni! O her canlıyı bir ölçüye göre yapıp hayatının devamını, sağlayacak yolları göstereni!
O Rabbin ki, (eşyanın cins ve nevilerini) takdir etti de doğru yolu gösterdi.
Ki O, takdir edip doğru yolu göstermiştir.
Bir Rab ki ölçüp biçti, derken doğru yolu buldurdu.
Takdir edip yol gösteren,
Takdir etti, böylece yol gösterdi,
O, her seyi olcuyle yapip dogru yolu gostermistir.
Ölçüleri belirleyip yolunu gösterendir.
Takdir etti, böylece yol gösterdi,
O ki, (bütün mevcudatın) tabiatını belirlemekte ve onu (hedefine doğru) yöneltmektedir;
Takdir eden ve yol gösteren.
Takdir etti, böylece yol gösterdi,
O Rabbin ki kaderini çizdi, yol gösterdi.
Ve O ki herşeyin miktarını, biçimini belirleyip hedefini gösterdi.
O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip aydınlattı.
O ki ölçtü, yol gösterdi.