وَأَهْدِيَكَ إِلَى رَبِّكَ فَتَخْشَى
Ve ehdiyeke ilâ rabbike fe tahşâ.
| ve ehdiye-ke | : ve seni hidayete erdireyim, ulaştırayım |
| ilâ rabbi-ke | : Rabbine |
| fe | : böylece |
| tahşâ | : huşû sahibi ol, huşû duy |
«Ve seni Rabbin (i tanıtmıya) irşâd edeyim ki (Ondan) korkasın».
«Ve sana Rabbin yolunu göstereyim de O'ndan korkasın.»
Ve rabbına irşad edeyim de seni saygılanasın?
Sana Rabbini tanıtayım da ona saygı duyasın?»
Seni Rabbinin yoluna ileteyim de ondan korkasın.
'Rabbine giden yolu göstereyim ki O'na saygı duyup korkasın.'
Seni Rabbine ileteyim de O’na karşı derinden saygı duyup korkasın!”
(18-19) De ki: Arınmayı ve seni Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın.
Sana, Rabbına giden doğru yolu göstereyim de derin bir saygıyla korkup eğilesin.»
"İster misin Seni Rabbine kavuşturan yola vurayım. Böylece Sen de O’na saygı duyasın?"
Seni Rabbine davet edeyim de (O’na) boyun eğesin?
Rabbına giden yolu göstereyim de O'ndan korkasın.
Ve sana Rabbinin yolunu göstereyim de korkasın, saygı duyasın?
Seni Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın.
"Seni Rabbine yönelteyim, böylece (O'ndan) korkmuş olursun."
«ORabbine giden yolu gostereyim ki O'na saygi duyup korkasin.»
Rabbine giden yolu göstereyim ki O'na saygı duyup korkasın.»
"Seni rabbine yönelteyim, böylece (O'ndan) korkmuş olursun."
(Eğer istekliysen) o zaman seni Rabbin(i tanıma mertebesin)e ulaştıracağım ki (bundan sonra) O'nun korkusunu duyasın.'"
Sana, Rabbine giden yolu göstereyim de O’ndan saygı ile korkasın.
«Seni Rabbine yönelteyim, böylece (O'ndan) korkmuş olursun.»
'Rabbinin yolunu sana göstereyim de Ondan kork.'
"Seni Rabbin(in yolun)a ileteyim de O'ndan korkasın."
"Seni Rabbine kılavuzlayayım da gönülden ürperesin!"
'Seni Rabbine ileteyim de saygılı olasın.'