فَذَلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ
Fe zâlike yevme izin yevmun asî(asîrun).
| fe | : artık, işte |
| zâlike | : işte bu, işte o |
| yevme izin | : izin günü |
| yevmun asîrun | : zor gün |
(9-10) işte o (vakit, o gün) kâfirlerin aleyhinde pek çetin bir gündür. Kolay değil.
(9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim.
O işte o gün pek zorlu gündür
işte o gün çok zorlu bir gündür,
İşte o gün pek zorlu bir gündür.
(8-10) Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
(8-9) Sûr’a üfürüldüğü zaman var ya; işte o gün çetin bir gündür.
İşte o gün zorlu bir gündür.
İşte o gün pek zorlu ve sıkıntılı bir gündür.
(1-10) Ey örtüye bürünen! (İnziva arzu eden!) Ayağa kalk ve insanları uyar. Rabbinin büyüklüğünü an. Elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın, pis ve murdar olan her şeyden kaçın! Verdiğini çok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sûr’a üflendiği gün, Doğrusu, o çok çetin bir gün! Kâfirlere hiç kolay olmayan bir gün!
İşte o kıyâmet vakti çok şiddetli bir gündür;
İşte o gün, zorlu bir gündür.
Artık o gündür pek güç bir gün.
İşte o gün zorlu bir gündür.
İşte o gün, zorlu bir gündür;
(8-10) Sura uflendigi vakit, iste o gun, inkarcilara kolay olmayan zorlu bir gundur.
O gün çetin bir gündür.
İşte o gün, zorlu bir gündür;
o Gün, bir ızdırap günü olacaktır,
İşte o gün zor bir gündür.
İşte o gün, zorlu bir gündür;
İşte o gün pek zor bir gündür.
İşte o gün, çetin bir gündür!
İşte o gün çok zorlu, çok çetin bir gündür.
İşte, zorlu gün o gündür.