وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَائِضِينَ
Ve kunnâ nehûdu maal hâidîn(hâidîne).
| ve kunnâ | : ve biz olduk |
| nahûdu | : bâtıla (boş şeylere) dalıyoruz |
| mea | : beraber |
| el hâidîne | : bâtıla dalanlar |
«Biz de (baatıla) dalanlarla beraber dalardık»,
«Ve biz bâtıla dalanlar ile beraber dalan kimseler olmuştuk.»
Batakçılarla dalar giderdik
batakçılarla dalar giderdik
«Boş şeylere dalanlarla dalar giderdik.»
'Batıla dalanlarla biz de dalardık.'
“Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık.”
(Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,
(Bâtıla) dalanlarla birlikte daldık..
Batıl sözlere dalanlarla beraber biz de dalardık.
Batıla dalanlarla beraber dalıyorduk,
Dalanlarla birlikte biz de dalardık,
Ve boş lâflarla azgınlığa dalanlarla biz de dalardık.
(Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk,
"(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik."
«atila dalanlarla biz de dalardik.»
Bizim gibi olanlarla birlikte asılsız ve bozguncu konuşmalara dalardık.
"(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik."
ve kendilerini günaha kaptıran (diğer) günahkarlar ile birlikte günaha dalmıştık;
Batıla dalanlarla biz de dalıyorduk.
«(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik.»
'Bâtıla dalanlarla biz de dalıp gitmiştik.
Boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık."
"Boş lakırdılara dalanlarla dalar giderdik."
'Biz, boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık.'