وَإِذَا الْعِشَارُ عُطِّلَتْ
Ve izel ışâru uttılet.
| ve izâ | : ve olduğu zaman |
| el ışâru | : yüklü develer, kıymetli mallar, servetler, evler, saraylar |
| uttılet | : salındı, başıboş bırakıldı, terkedildi |
Gebe develer (başı boş) salıverildiği zaman,
(4-6) Ve yüklü develer salıverildiği zaman. Vahşi hayvanlar toplanıldığı zaman. Ve denizler ateş ile dolduğu zaman.
Ve kıyılmaz mallar bırakıldığı vakıt
kıyılmaz mallar bırakıldığında,
Kıyılmaz mallar bırakıldığında,
(3-4) Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman;
Gebe develer salıverildiği zaman.
Gebe develer salıverildiğinde,
Gebe olan develer (kendi haline) bırakıldığında,
Doğurmak üzere olan develer, kıyılmaz mallar terk edildiği zaman,
Kıyılmaz (canım) mallar terkedildiği zaman,
Gebe develer salıverildiği zaman;
Ve dişi develer bile başı boş bırakılınca.
Gebe develer salıverildiğinde,
Gebe develer, kendi başına terkedildiği zaman,
(3-4) Dogurmasi yaklasmis develer basibos birakildigi zaman;
Gebeliğinin onuncu ayındaki develer kendi haline bırakıldığı zaman
Gebe develer, kendi başına terkedildiği zaman,
ve doğurmak üzere olan dişi develer başıboş bırakıldığında,
On aylık gebe develer başıboş bırakıldığı zaman..
Gebe develer, kendi başına terkedildiği zaman,
Gebe develer başıboş kaldığında,
On aylık gebe develer başı boş bırakıldığı zaman,
O bakmaya kıyılmayan develer kendi hallerine bırakıldığında,
En değerli mallar terkedildiği zaman,