zariyat suresi 25. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60


إِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًا قَالَ سَلَامٌ قَوْمٌ مُّنكَرُونَ

İz dehalû aleyhi fe kâlû selâmâ(selâmen), kâle selâm(selâmun), kavmun munkerûn(munkerûne).


iz dehalû: girdikleri zaman
aleyhi: ona, onun yanına
fe: o zaman, olunca
kâlû: dediler
selâmen: selâm, selâm olsun
kâle: dedi
selâmun: selâm, selâm olsun
kavmun: kavim, topluluk
munkerûne: yabancılar (tanınması inkâr olunanlar, tanınmayanlar)


Hasan Basri Çantay
Hani bunlar, onun yanına girmişlerdi de «Selâm» demişlerdi. (İbrâhîm de) «selâm» demiş (selâm ile mukaabele etmiş), «(Bunlar) tanınmamış bir zümre» demişdi.

Ömer Nasuhi Bilmen
O vakit ki, O'nun yanına girmişler de «Selâm!» demişlerdi. (Hazreti İbrahim de) Dedi ki: «Selâm, tanınmamışlar olan bir cemaat.»

Elmalılı Hamdi Yazır
O vakıt ki üzerine girdiler de «selâm» dediler. «Selâm, görülmedik bir kavım» dedi

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Yanına girdikleri vakit: «Selam!» dediler. O da: «Selam! Görülmedik bir topluluk» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hani onlar İbrahim'in huzuruna girmişlerdi de «Selam sana!» demişlerdi. İbrahim: «Size de selam» demiş, ve içinden: «Bunlar tanınmamış bir topluluk!» diye geçirmişti.

Diyanet İşleri (eski)
Onlar, İbrahim'in yanına girip: 'Selam sana' demişlerdi, İbrahim de: 'Selam size' demişti; içinden de, onların 'tanınmamış bir topluluk' olduğunu geçirmişti.

Diyanet İşleri
Hani onlar, İbrahim’in yanına varmışlar ve “Selâm olsun sana!” demişlerdi. O da “Size de selâm olsun.” demiş, “Bunlar tanınmamış (yabancı) kimseler” (diye düşünmüştü).

Diyanet Vakfi
Onlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, içinden, «Bunlar, yabancılar» demişti.

Celal Yıldırım
Hani onlar İbrahim'in yanına girip, «Selâm» dediler. İbrahim de «selâm» dedi ve tanımadığım yabancı bir kavim diye içinden geçirdi.

Suat Yıldırım
Onlar yanına varınca: "Selâm!" dediler. O da: "Size de Selâm!" diye cevap verdi, ama içinden: "Bunlar tanımadığım kimseler, hayırdır inşaallah!" dedi.

Ali Fikri Yavuz
Hani onlar, İbrahîm’in yanına varmışlardı da selâm vermişlerdi. O da (onlara karşılık olarak) selâm vermiş: “- (Bunlar) tanınmadık bir kavim.” demişti.

İbni Kesir
Hani onlar, yanına girip; selam sana, demişlerdi de; selam, demişti. Tanınmamış bir zümre.

Abdulbaki Gölpınarlı
Hani, tapısına girmişlerdi de esenlik sana demişlerdi; o da esenlik size demişti, ey yabancılar.

Adem Uğur
Onlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, içinden, "Bunlar, yabancılar" demişti.

Ali Bulaç
Hani, yanına girdiklerinde: "Selam" demişlerdi. O da: "Selam" demişti. "(Haklarında bilgim olmayan) Yabancı bir topluluk."

Bekir Sadak
Onlar, Ibrahim'in yanina girip: «Selam sana» demislerdi, Ibrahim de: «Selam size» demisti; icinden de, onlarin «taninmamis bir topluluk» oldugunu gecirmisti.

Fizilal-il Kuran
Onlar, İbrahim'in yanına girip «Selam sana» demişlerdi, İbrahim de: «Selam size» demişti. İçinden de, onların «tanınmamış bir topluluk» olduklarını geçirmişti.

Gültekin Onan
Hani yanına girdiklerinde: "Selam" demişlerdi. O da: "Selam" demişti. "Münker bir kavim."

Muhammed Esed
O (semavi elçi)ler İbrahim'e gelip ona selam verdiklerinde, "(Size de) selam olsun!" demişti; (ve kendi kendine,) "Bunlar, yabancı kimseler!" (diye düşünmüştü.)

Şaban Piriş
Hani O’nun yanına girmişler: “Selam” demişlerdi. O da: -Selam ey yabancılar!” demişti.

Tefhim-ul Kuran
Hani, onun yanına girdiklerinde: «Selam» demişlerdi. O da: «Selam» demişti. «(Haklarında bilgim olmayan) Yabancı bir topluluk.»

Ümit Şimşek
Yanına girdiklerinde 'Selâm' demişlerdi. O da 'Tanımadığım kimseler, size de selâm olsun' dedi.

Süleyman Ateş
Bir zaman onun yanına girmişler: "Selâm" demişlerdi. "Selâm, dedi, (siz) tanınmamış bir topluluk(sunuz)."

Yaşar Nuri Öztürk
Hani, İbrahim'in yanına girmişlerdi de "Selam!" demişlerdi. İbrahim: "Selam! Tanınmayan bir topluluk bu." demişti.

Edip Yüksel
Onun huzuruna girmişlerdi ve 'Selam (barış)' demişlerdi. O da, 'Selam size, yabancılar!' demişti.