وَمِن دُونِهِمَا جَنَّتَانِ
Ve min dûnihimâ cennetân(cennetâni).
| ve min dûni-himâ | : ve bu ikisinden başka var |
| cennetâni | : iki cennet |
(O) ki (cennet) den başka iki cennet daha vardır.
(62-63) O iki cennetin ötelerinde de iki cennet vardır. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?
Ötelerinden de diğer Cennetan
Ötelerinden (bu ikisinden başka) iki cennet daha vardır;
Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.
Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır.
Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır.
Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.
Bu ikisinden başka iki Cennet daha vardır.
Bu ikisinden başka, onların ikişer cenneti daha vardır.
Bu iki cennetden başka (onlar için daha) iki cennet var.
O ikisinden başka iki cennet daha vardır.
Bu iki cennetten başka iki cennet daha var.
Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.
Bu ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
Bu iki cennetten baska iki cennet daha vardir.
Bu iki cennet konutunda ali düzeyde iki cennet konutu daha vardır.
Bu ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
Ve o ikisinin yanında (başka) iki bahçe daha olacak;
Bunlardan başka iki cennet daha var.
Bu ikisinin ötesinde iki Cennet daha var.
İki Cennetin berisinde iki Cennet daha var.
Bu ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
İkisinden başka, iki cennet daha var.
O ikisinin ötesinde iki cennet daha var.