zuhruf suresi 43. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89


فَاسْتَمْسِكْ بِالَّذِي أُوحِيَ إِلَيْكَ إِنَّكَ عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Festemsik billezî ûhıye ileyk(ileyke), inneke alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).


fe: artık, o zaman
istemsike: sarıl, tut
bi ellezî: ona, onu
ûhiye: vahyedildi
ileyke: sana
inne-ke: muhakkak ki sen
alâ: üzerinde
sırâtin mustekîmin: sıratı mustakîm, Allah'a yönlendirilmiş yol


Hasan Basri Çantay
Binâen'aleyh sen, sana vahyolunan (Kur'an) a kuvvetle sarıl. Muhakkak ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Ömer Nasuhi Bilmen
(42-43) Yahut onlara vaadettiğimizi sana göstereceğizdir. Çünkü Biz, muhakkak ki onların üzerlerine muktedirleriz. Artık sen, sana vahyolunmuş olana kuvvetle sarıl. Şüphe yok ki, sen bir doğru yol üzerindesin.

Elmalılı Hamdi Yazır
Sen hemen o sana vahyolunana tutun muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sen hemen o sana vahyedilene tutun! Muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin.

Diyanet İşleri (eski)
Sana vahyolunana sarıl, sen, şüphesiz doğru yol üzerindesin.

Diyanet İşleri
Öyle ise sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen doğru bir yol üzeresin.

Diyanet Vakfi
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.

Celal Yıldırım
Artık sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz ki sen dosdoğru yol üzerindesin.

Suat Yıldırım
O halde sen sana vahyedilen buyruklara sımsıkı sarıl, muhakkak ki sen dosdoğru yoldasın.

Ali Fikri Yavuz
Onun için sen, hemen sana vahyedilen Kur’an’a yapış (onunla amel et). Şübhesiz ki sen, doğru bir yol üzerindesin.

İbni Kesir
Sen; sana vahyolunana sarıl. Muhakkak ki sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

Abdulbaki Gölpınarlı
Sen yapış sana vahyedilene, şüphe yok ki doğru yoldasın sen.

Adem Uğur
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın.

Ali Bulaç
Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Bekir Sadak
Sana vahyolunana saril, sen, suphesiz dogru yol uzerindesin.

Fizilal-il Kuran
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Zira sen, dosdoğru yoldasın.

Gültekin Onan
Şu halde, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

Muhammed Esed
Öyleyse sana vahyedilmiş olan her şeye sımsıkı sarıl; çünkü sen dosdoğru bir yoldasın;

Şaban Piriş
Sen, sana vahyolunana sımsıkı tutun. Çünkü sen, dosdoğru bir yol üzerindesin!

Tefhim-ul Kuran
Şu halde sen, sana vahyedilene sımsıkı tutun; çünkü sen dosdoğru olan bir yol üzerindesin.

Ümit Şimşek
Sana vahyolunana sımsıkı sarıl. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.

Süleyman Ateş
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl, çünkü sen doğru yoldasın.

Yaşar Nuri Öztürk
Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

Edip Yüksel
Sana vahyedilene sarıl; çünkü sen doğru yoldasın.