وَمَا يَأْتِيهِم مِّن نَّبِيٍّ إِلَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِؤُون
Ve mâ yetîhim min nebîyin illâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).
| ve mâ ye'tî-him | : ve onlara gelmedi |
| min nebiyyin | : (nebîlerden) bir nebî, bir peygamber |
| illâ | : ancak, hariç, den başka, olmadan |
| kânû | : oldular |
| bi-hi | : onunla |
| yestehziûne | : alay ederler |
Onlar da, kendilerine bir peygamber gelmeye dursun, ille onunla istihza ederlerdi.
Onlara bir peygamber gelmiş olmazdı ki, illâ onunla istihzâ eder olmuşlardı.
Hiçbir Peygamber de gelmiyordu ki kendilerine onunla mutlak eğlenmesinler.
kendilerine hiçbir peygamber gelmiyordu ki, onunla kesinkes eğlenmesinler.
Onlar kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardı.
Kendilerine gelen her peygamberi onlar mutlaka alaya alırlardı.
(Onlar da) kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardı.
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı.
Ama onlara ne kadar bir peygamber geldiyse, mutlaka onu alaya alıp eğlendiler.
Onlara hiçbir nebî gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar.
Onlara her peygamber geldikçe, muhakkak onunla alay ederlerdi.
Kendilerine bir peygamber gelmeyedursun mutlaka onunla alay ederlerdi.
Ve hiçbir peygamber gelmedi onlara ki onunla alay etmesinler.
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı.
Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi.
Kendilerine gelen her peygamberi onlar mutlaka alaya alirlardi.
Onlar, kendilerine gelen her peygamberi mutlaka alaya alırlardı.
Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi.
Ama onlara hiçbir peygamber gelmedi ki o'nunla alay etmiş olmasınlar;
Onlara hiçbir peygamber gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar.
Onlara bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onunla alay ederlerdi.
Onlara hangi peygamber geldiyse alaya aldılar.
Onlara hiçbir peygamber gelmezdi ki mutlaka onunla alay etmesinler.
Onlara bir peygamber geldiğinde mutlaka onunla alay ediyorlardı.
Fakat, kendilerine giden her peygamberle alay ettiler.