meryem suresi 87. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98


لَا يَمْلِكُونَ الشَّفَاعَةَ إِلَّا مَنِ اتَّخَذَ عِندَ الرَّحْمَنِ عَهْدًا

Lâ yemlikûneş şefâate illâ menittehaze inder rahmâni ahdâ(ahden).


lâ yemlikûne: malik olmayacaklar, güçleri yetmeyecek
eş şefâate: şefaat
illâ men: ancak kim, kişi, kimse
ittehaze: edindi, yaptı
inde er rahmâni: Rahmân'ın indinde (katında)
ahden: ahd yaptı, ahd aldı


Hasan Basri Çantay
Çok esirgeyici (Allahın) nezdinde ahd edinmiş olanlardan başkaları şefaat (hakkına) mâlik olmayacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen
Şefaate mâlik olamayacaklardır, ancak Rahmân'ın nezdinde bir ahd alan müstesna.

Elmalılı Hamdi Yazır
Rahmanın nezdinde bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaate malik olamıyacaklar

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Rahman'ın katında bir söz almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.

Diyanet İşleri (eski)
Rahman'ın katında bir ahd almış olandan başkası asla şefaatte bulunamıyacaktır.

Diyanet İşleri
Rahmân’ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır.

Diyanet Vakfi
(85-87) Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir.

Celal Yıldırım
Rahmân'ın yanında bir söz almış olandan başkası şefaate yetkili olmayacak..

Suat Yıldırım
Rahman’ın huzurunda, söz almış olanlar dışında hiç kimse şefaat edemeyecek.

Ali Fikri Yavuz
Rahman’ın katında bir ahd (iman edip söz ve izin) almış olan kimseden başkaları şefaat etmeye sahip olamıyacaklardır.

İbni Kesir
Rahman'ın katında, ahid almış olanlardan başkası asla şefaatta bulunamayacaktır.

Abdulbaki Gölpınarlı
Rahmandan ahd almış olanlardan başkaları şefaat de edemez.

Adem Uğur
O gün Rahmân (olan Allah)'ın nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir.

Ali Bulaç
Rahmanın katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır.

Bekir Sadak
Rahman'in katinda bir ahd almis olandan baskasi asla sefaatte bulunamiyacaktir.

Fizilal-il Kuran
Allah'ın bu yolda yetki verdiği kimseler dışında hiç kimse bir başkasına aracılık, şefaat edemez.

Gültekin Onan
Rahmanın katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır.

Muhammed Esed
(bu Günde, hayattayken) O sınırsız rahmet Sahibi'yle bir bağ, bir bağlantı içine girmiş olmadıkça kimse şefaatten pay alamayacaktır.

Şaban Piriş
Rahman’ın katında bir söz almış olandan başka hiç bir kimse şefaat edemez.

Tefhim-ul Kuran
Rahmanın katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olamayacaklardır.

Ümit Şimşek
Rahmân'dan bir söz almış olanlar dışında hiç kimsenin o gün şefaat yetkisi olmaz.

Süleyman Ateş
Yalnız Rahmân'ın huzûrunda söz almış olanlardan başkaları şefâ'at edemezler.

Yaşar Nuri Öztürk
Rahman katında söz almış olandan başkaları şefaat imkânı bulamazlar.

Edip Yüksel
Rahman'ın yanında söz almış olanlardan başkası şefaat (aracılık) edemez.