meryem suresi 46. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98


قَالَ أَرَاغِبٌ أَنتَ عَنْ آلِهَتِي يَا إِبْراهِيمُ لَئِن لَّمْ تَنتَهِ لَأَرْجُمَنَّكَ وَاهْجُرْنِي مَلِيًّا

Kâle e râgıbun ente an âlihetî yâ ibrâhîm(ibrâhîmu), lein lem tentehi le ercumenneke vehcurnî meliyyâ(meliyyen).


kâle: dedi
e râgıbun ... (... an): rağbet etmiyor musun (kıymet vermiyor musun)
ente: sen
an âlihetî: ilâhlarımdan
yâ ibrâhîmu: ey İbrâhîm
lein: eğer
lem tentehi: sen vazgeçmezsin
le ercumenne-ke: mutlaka seni taşlarım
ve uhcur-nî: ve benden uzaklaş, benden ayrıl
meliyyen: uzun müddet


Hasan Basri Çantay
(Babası) dedi ki: «Ey İbrâhîm, sen benim Tanrılarımdan yüz mü çeviricisin? Andolsun ki vaz geçmezsen seni muhakkak taşlarım. Uzun bir müddet benden ayrıl, git».

Ömer Nasuhi Bilmen
(Azer) Dedi ki: «Ey İbrahim! Yoksa sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviricisin? Andolsun ki, eğer buna nihâyet vermez isen elbette seni taşlarım ve benden uzun bir müddet uzaklaş.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Sen dedi: benim mabudlarımdan geçmekmi istiyorsun ya İbrahim? yemin ederim ki eğer vazgeçmezsen seni muhakkak recm ederim, hem beni uzun müddet bırak git

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Babası: «Sen benim ilahlarımdan geçmek mi istiyorsun ey İbrahim? Yemin ederim ki, eğer vazgeçmezsen, seni muhakkak taşlarım; beni sen uzun bir süre bırak git!» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Babası «Ey İbrahim! Sen benim ilâhlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Yemin ederim ki, eğer (onları kötülemekten) vazgeçmezsen, seni muhakkak taşlarım. (gerçekten veya söz ile sana taş atarım). Haydi uzun bir müddet benden uzak ol» dedi.

Diyanet İşleri (eski)
Babası: 'Ey İbrahim! Sen benim tanrılarımdan yüz çevirmek mi istiyorsun? Bundan vazgeçmezsen mutlaka seni taşlarım; uzun bir süre benden uzaklaş git.' dedi.

Diyanet İşleri
Babası, “Ey İbrahim! Sen benim ilâhlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, mutlaka seni taşa tutarım. Uzun bir süre benden uzaklaş!” dedi.

Diyanet Vakfi
(Babası:) Ey İbrahim! dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım! Uzun bir zaman benden uzak dur!

Celal Yıldırım
Babası ona : Ey İbrahim ! Sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? And olsun ki bundan vazgeçmezsen elbette seni taşlarım. Uzun bir süre beni terkedip uzaklaş, dedi.

Suat Yıldırım
Babası: "İbrâhim, ne o, yoksa sen benim tanrılarıma sırtını mı dönüyorsun? Bu işten vazgeçmezsen mutlaka taşa tutarım seni. Şöyle bir uzun müddet benden uzak dur. Gözüm görmesin seni buralarda!"

Ali Fikri Yavuz
İbrahim’e babası dedi ki: “- Ey İbrahîm! Sen benim ilâhlarımdan (taptığım putlardan) yüz mü çeviriyorsun? Yemin ederim ki, eğer (onlara sövmekten) vaz geçmezsen, seni muhakkak taşla koğar öldürürüm. Uzun bir müddet benden ayrıl, git.”

İbni Kesir
Dedi ki: Sen, benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Ey İbrahim, eğer bundan vazgeçmezsen; andolsun ki seni taşlarım, uzun bir müddet benden ayrıl, git.

Abdulbaki Gölpınarlı
Atası, ey İbrâhim dedi, benim mâbutlarımdan yüz mü çevirmedesin? Bu işten vazgeçmezsen taşlarım seni, uzun bir zaman görünme, git, bırak beni.

Adem Uğur
(Babası:) Ey İbrahim! dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım! Uzun bir zaman benden uzak dur!

Ali Bulaç
(Babası) Demişti ki: "İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursan, andolsun, seni taşa tutarım; uzun bir süre benden uzaklaş, (bir yerlere) git."

Bekir Sadak
Babasi: «Ey Ibrahim! Sen benim tanrilarimdan yuz cevirmek mi istiyorsun? Bundan vazgecmezsen mutlaka seni taslarim; uzun bir sure benden uzaklas git.» dedi.

Fizilal-il Kuran
Babası, ona «Ey İbrahim, sen benim taptığım tanrılara sırt mı çeviriyorsun? Eğer bu tutumundan vazgeçmezsen seni taşa tutarak öldürürüm, uzun bir süre yanımdan uzaklaş» dedi.

Gültekin Onan
(Babası) Demişti ki: "İbrahim, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursan, andolsun, seni taşa tutarım; uzun bir süre benden uzaklaş, (bir yerlere) git."

Muhammed Esed
(Babası:) "Ey İbrahim, sen benim tanrılarımdan hoşlanmıyor musun?" dedi, "Eğer bu tutumuna bir son vermezsen, seni mutlaka öldüresiye taşa tutarım! Haydi, şimdi bir süre benden uzak dur!"

Şaban Piriş
Benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun Ey İbrahim?! Eğer bundan vazgeçmezsen seni elbette kovarım, benden uzun bir müddet ayrıl dedi.

Tefhim-ul Kuran
(Babası) Demişti ki: «İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursan, andolsun, seni taşa tutarım; uzun bir süre de benden uzaklaş, (bir yerlere) git.»

Ümit Şimşek
Babası 'İbrahim,' dedi. 'Yoksa sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer bundan vazgeçmezsen seni taşlarım. Şimdi sen uzunca bir süre benden uzak dur.'

Süleyman Ateş
(Babası): "Ey İbrâhim, dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (onlara dil uzatmaktan) vazgeçmezsen, andolsun seni taşlarım. Uzun süre benden ayrıl, git!"

Yaşar Nuri Öztürk
Babası dedi: "Sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun ey İbrahim! Eğer bu işe son vermezsen, vallahi seni taşlarım. Uzun bir süre uzak kal benden!"

Edip Yüksel
(Babası:) 'Sen benim tanrılarıma yüz mü çeviriyorsun İbrahim? Buna son vermezsen seni taşlarım. Benden uzaklaş!,' dedi.