قَالُوا يَا وَيْلَنَا إِنَّا كُنَّا طَاغِينَ
Kâlû yâ veylenâ innâ kunnâ tâgîn(tâgîne).
| kâlû | : dediler |
| yâ veyle-nâ | : yazıklar olsun bize |
| in-nâ | : muhakkak ki biz |
| kun-nâ | : biz olduk |
| tâgîne | : haddi aşan kimseler |
«Yazıklar olsun bize, dediler, hakıykaten biz azgınlarmışız».
(31-32) Dediler ki: «Yazıklar olsun bizlere. Şüphe yok ki biz haddi tecavüz etmişler olduk. Umulur ki Rabbimiz bize ondan daha hayırlısını bedel olarak verir, şüphe yok ki biz teveccüh edip Rabbimizin affını rica edenleriz.»
Yazıklar olsun bizlere, bizler doğrusu azgınlarmışız
Yazıklar olsun bizlere; bizler doğrusu azgınlarmışız.
Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.
Sonra şöyle dediler: 'Yazıklar olsun bize; doğrusu azgınlık edenlerdendik.'
Şöyle dediler: “Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz!”
(Nihayet) şöyle dediler: Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz.
Yazıklar olsun bize! Doğrusu biz azgınlarmışız.
"Yazıklar olsun bize, ne azgın kimselermişiz!"
Dediler ki: “-Yazıklar olsun bizler azgınlarmışız.
Dediler ki: Yazıklar olsun bize, doğrusu biz; azgınlardanmışız.
Yazıklar olsun bize dediler, gerçekten de azmışız biz.
(Nihayet) şöyle dediler: Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kişilermişiz.
"Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız" dediler.
Sonra soyle dediler: «Yaziklar olsun bize; dogrusu azginlik edenlerdendik.»
Nihayet şöyle dediler: «Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz azgın kimselermişiz.»
"Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız" dediler.
(Sonunda) "Yazıklar olsun bize!" dediler, "Gerçekten biz küstahça davranmıştık!
-Yazıklar olsun bize, azgınlardan olduk, dediler.
«Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız» dediler.
'Eyvah bize,' dediler. 'Gerçekten azgınmışız.
"Yazık bize, dediler, biz azgınlarmışız!"
"Yazıklar olsun bize, dediler, biz gerçekten azgınlarmışız."
Dediler ki, 'Yazıklar olsun bize. Azgınmışız.'