kalem suresi 25. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52


وَغَدَوْا عَلَى حَرْدٍ قَادِرِينَ

Ve gadev alâ hardin kâdirîn(kâdirîne).


ve: ve
gadev: sabah erkenden gittiler
alâ: üzere
hardin: men etmek, mahrum etmek kasti
kâdirîne: kaadir olanlar, gücü yetenler


Hasan Basri Çantay
(Fakirleri) men'e (sanki) gücleri yetecek adamlar tavriyle erkenden gitdiler.

Ömer Nasuhi Bilmen
(24-25) «Sakın bugün aranızda bir yoksul o bostana girivermesin,» diyorlardı. Ve yoksulları men'e kâdir oldukları halde erkenden gidiverdiler.

Elmalılı Hamdi Yazır
Sırf bir men'a güçleri yeterek erkenden gittiler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sadece engelleme gücüne sahip (bir tavırla) erkenden gittiler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(Zanlarınca yoksulları) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler.

Diyanet İşleri (eski)
Yoksullara yardım etmeye güçleri yeterken böyle konuşarak erkenden gittiler.

Diyanet İşleri
(Yoksullara yardım etmeğe) güçleri yettiği hâlde (böyle söyleyerek) erkenden yola çıktılar.

Diyanet Vakfi
(Evet, yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler.

Celal Yıldırım
(Yoksulu) engellemeye güçleri yeter halde sabah erkenden gittiler.

Suat Yıldırım
Yoksulları engelleme azmi içinde ilerlediler.

Ali Fikri Yavuz
Hem zanlarınca, miskinleri mahrum etmeğe güçleri yeterek erkenden gittiler...

İbni Kesir
Güçleri yetermiş gibi erkenden gittiler.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve kendilerini, yoksulları men etmeye güçleri yeter sanarak erkenden gittiler.

Adem Uğur
(Evet yoksullara yardıma) güçleri yettiği halde, onları yardımdan mahrum etmek niyet ve azmi ile erkenden yola düştüler.

Ali Bulaç
(Yoksulları) Engellemeye güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler.

Bekir Sadak
Yoksullara yardim etmeye gucleri yeterken boyle konusarak erkenden gittiler.

Fizilal-il Kuran
Ürünleri toplayacaklarından emin olarak erkenden gittiler.

Gültekin Onan
(Yoksulları) Engellemeye güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler.

Muhammed Esed
ve amaçlarına ulaşmaya kararlı bir şekilde erkenden kalkıp gittiler.

Şaban Piriş
Varlıklı oldukları halde (muhtaçları) engellemek için erken yola çıktılar.

Tefhim-ul Kuran
(Yoksulları) Engellemeğe güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler.

Ümit Şimşek
Erkenden vardılar, yoksula engel olmak ellerindeymiş gibi.

Süleyman Ateş
Devşirebileceklerini umarak erkenden gittiler.

Yaşar Nuri Öztürk
Sadece engellemeye, şiddete güçleri yeten kişiler olarak erkenden vardılar.

Edip Yüksel
Sonuçtan emin bir halde erken vardılar.