وَإِنَّ لَكَ لَأَجْرًا غَيْرَ مَمْنُونٍ
Ve inne leke le ecren gayre memnûn(memnûnin).
| ve inne | : ve muhakkak ki |
| leke | : senin, senin için |
| le | : mutlaka, elbette |
| ecren | : ecir, mükâfat |
| gayre | : olmayan, |
| memnûnin | : kesilen, devam etmeyen |
Senin için muhakkak ve muhakkak tükenmeyen bir mükâfat vardır.
Ve şüphe yok ki senin için bir tükenmez mükâfaat vardır.
Ve tükenmez bir ecir var muhakkak senin için
Ve muhakkak senin için tükenmez bir mükafat var.
Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var.
Doğrusu sana kesintisiz bir ecir vardır.
Şüphesiz sana tükenmez bir mükâfat vardır.
Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükâfat vardır.
Şüphesiz ki senin için ardı arkası kesilmez bir ecir vardır.
Hem senin ecrin, mükâfatın hiç kesilmez!
Ve muhakkak sana tükenmez bir sevap var...
Doğrusu senin için tükenmeyen bir mükafat vardır.
Ve sana, tükenmez, minnetsiz bir mükâfat var.
Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükâfat vardır.
Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardır.
Dogrusu sana kesintisiz bir ecir vardir.
Senin için kesintisiz bir mükafat vardır.
Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardır.
Ve senin için kesintisiz bir ödül vardır;
Senin için sonsuz bir ecir vardır.
Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardır.
Senin için ardı arkası kesilmeyecek bir ödül vardır.
Senin için kesintisiz bir mükâfât vardır.
Senin için kesintisiz bir ödül var.
Senin için kesintisiz bir ödül vardır.