sad suresi 46. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88


إِنَّا أَخْلَصْنَاهُم بِخَالِصَةٍ ذِكْرَى الدَّارِ

İnnâ ahlasnâhum bi hâlisatin zikred dâr(dâri).


innâ: gerçekten biz, muhakkak biz
ahlasnâ-hum: ihlâs sahibi kıldık, onları
bi hâlisatin: halis kullar olarak
zikre ed dâri: ahiret yurdunu zikreden


Hasan Basri Çantay
Çünkü biz onları katkısız (şaibesiz) bir hasletle — ki (bu dâima) yurd (ları) nı hatırlama (ları ve onun için çalışmaları) dır — haalis (insanlar) yapdık.

Ömer Nasuhi Bilmen
(45-46) Ve kuvvetler ve basiretler sahipleri olan kullarımız İbrahim'i ve İshak'ı ve Ya'kub'u da an. Şüphe yok ki, Biz onları dar-ı ahireti düşünme hasletiyle mümtaz, ihlâs sahipleri kılmıştık.

Elmalılı Hamdi Yazır
Çünkü biz onları temiz bir hassa, halîs yurd düşüncesiyle halîslerimizden kılmışızdır

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Çünkü Biz onları temiz bir hasletle, halis ahiret yurdu düşüncesine ermiş has kullarımızdan kılmışızdır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Çünkü biz onları temiz bir hasletle, hâlis yurt (ahiret) düşüncesine ermiş has kullarımızdan kılmışızdır.

Diyanet İşleri (eski)
Biz onları ahiret yurdunu düşünen, içten bağlı kimseler kıldık.

Diyanet İşleri
Şüphesiz biz onları, ahiret yurdunu düşünme özelliği ile (temizleyip) ihlâslı kimseler kıldık.

Diyanet Vakfi
Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık.

Celal Yıldırım
Şüphesiz biz, onları katıksız olarak Âhiret yurdunu düşünen hâlis kişiler kıldık.

Suat Yıldırım
Biz onları özellikle âhiret yurdunu düşünen ihlâslı kişiler kıldık.

Ali Fikri Yavuz
Çünkü biz, onları, ahiret yurdunu anmaktan ibaret pak bir hasletle hâlis (insanlar) kıldık.

İbni Kesir
Doğrusu Biz, onları ahiret yurdunu samimiyetle düşünen kimseler kıldık.

Abdulbaki Gölpınarlı
Biz onları, dâimâ yurtları olan âhireti anma huyuyla yarattık da özleri temiz, ihlâs sâhibi kullar ettik.

Adem Uğur
Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık.

Ali Bulaç
Gerçekten biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp anan ihlas sahipleri kıldık.

Bekir Sadak
Biz onlari ahiret yurdunu dusunen, icten bagli kimseler kildik.

Fizilal-il Kuran
Biz onları Ahiret yurdunu düşünen, gönülden bağlı kullar yaptık.

Gültekin Onan
Gerçekten biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp anan ihlas sahipleri kıldık.

Muhammed Esed
Biz onları arı duru bir düşünce aracılığıyla temizledik. Öteki dünyayı gözetme (düşüncesiyle).

Şaban Piriş
Biz onları gerçek yurdu düşünen, tam olarak arınmış, ihlaslı kimseler kılmıştık.

Tefhim-ul Kuran
Gerçekten biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp anan ihlas sahipleri kıldık.

Ümit Şimşek
Biz onları, özellikle âhiret yurdunu düşünen ihlâslı kullar kıldık.

Süleyman Ateş
Biz onları âhiret yurdunu düşünme özelliğiyle temizleyip, kendimize hâlis (kul) yaptık.

Yaşar Nuri Öztürk
Biz onları, yurdu düşünme özellikleriyle yücelen tertemiz kullar yaptık.

Edip Yüksel
Salt ahireti düşündükleri için onları salt/dupduru kıldık.