sad suresi 39. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88


هَذَا عَطَاؤُنَا فَامْنُنْ أَوْ أَمْسِكْ بِغَيْرِ حِسَابٍ

Hâzâ atâunâ femnun ev emsik bi gayri hisâb(hisâbin).


hâzâ: bu
atâu-nâ: bizim atâmız, ihsanımız
femnun: artık ni'metlendir, ver, lütufta bulun
ev: veya
emsik: tut
bi gayri: olmaksızın
hisâbin: hesap


Hasan Basri Çantay
(Dedik ki:) «Bu, bizim vergimizdir. Artık (dilediğine) hesabsız ver, yahud tut (kıs)».

Ömer Nasuhi Bilmen
(Dedik ki:) «Bu Bizim ihsanımızdır. Artık dilediğine hesapsız ikram et ve tutuver.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Bu işte, dedik: bizim atâmız artık diler kerem et, diler imsâk, hisabı yok.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İşte bu bizim ihsanımızdır. Artık dilersen başkasına ver, dilersen verme. Hesabı yok, dedik.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«İşte bu, bizim ihsanımızdır. Artık sen dilersen başkalarına ver veya verme. Bundan hesaba çekilmeyeceksin» dedik.

Diyanet İşleri (eski)
'İşte Bizim bağışımız budur; ister ver, ister tut, hesapsızdır.' dedik.

Diyanet İşleri
“İşte bu bizim ihsanımızdır. Artık sen de (istediğine) hesapsızca ver yahut verme” dedik.

Diyanet Vakfi
«İşte bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır» dedik.

Celal Yıldırım
(Ey Süleyman !) İşte bu bizim vergimizdir, sen de bol bol ver veya yanında tut, hesapsızdır.

Suat Yıldırım
Buyurduk: "Süleyman! İşte bu, sana ihsanımızdır. İster dağıt, ister yanında tut, bu hesapsızdır."

Ali Fikri Yavuz
(Biz buyurduk ki): “- Bu bizim ihsanımızdır. Artık dilediğine hesabsız olarak ver, yahud tut (verme, ey Süleyman).

İbni Kesir
Bu, bizim bağışımızdır. Artık ister hesabsızca ver, ister tut.

Abdulbaki Gölpınarlı
Bu, bizim vergimizdir demiştik, istersen sayısız olarak sen de ihsân et; istersen elini yum, verme.

Adem Uğur
İşte bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır dedik.

Ali Bulaç
"İşte bu, bizim vergimizdir. (Ey Süleyman) Artık sen de hesaba vurmaksızın, ver ya da tut."

Bekir Sadak
«ste Bizim bagisimiz budur; ister ver, ister tut, hesapsizdir.» dedik.

Fizilal-il Kuran
İşte bizim bağışımız budur; «ister ver, ister tut, hesapsızdır» dedik.

Gültekin Onan
"İşte bu, bizim vergimizdir. (Ey Süleyman) Artık sen de hesaba vurmaksızın, ver ya da tut."

Muhammed Esed
(Ve ona dedik:) "Bu Bizim hediyemizdir, onu hiçbir hesap yapmadan başkalarına dilediğin gibi vermen yahut elinde tutman sana kalmıştır!"

Şaban Piriş
Bu, bizim hesapsız bağışımızdır. İster ver, ister tut.

Tefhim-ul Kuran
«İşte bu, bizim vergimizdir. (Ey Süleyman) Artık sen de hesaba vurmaksızın, ver ya da tut.»

Ümit Şimşek
'Bu bizim armağanımızdır,' dedik. 'İster ver, ister tut; hesabı sorulmaz.'

Süleyman Ateş
"Bu bizim ihsânımızdır. Artık dilediğine ver veya verme, hesapsızdır." (dedik).

Yaşar Nuri Öztürk
Bu, bizim lütfumuzdur; ister ver, ister elinde tut. Hesap yok...

Edip Yüksel
'Bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister tut, tükenmez.'