taha suresi 107. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135


لَا تَرَى فِيهَا عِوَجًا وَلَا أَمْتًا

Lâ terâ fîhâ ivecen ve lâ emtâ(emten).


lâ terâ: göremezsin, görmezsin
fî-hâ: onda, orada
ivecen: eğrilik
ve lâ emten: yükseklik, alçaklık, iniş-çıkış


Hasan Basri Çantay
«Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş görmeyeceksin».

Ömer Nasuhi Bilmen
Orada ne bir eğrilik ve ne de bir yumruluk göremezsin.

Elmalılı Hamdi Yazır
Onda ne bir eğrilik ne bir yumruluk göremiyeceksin

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Orada ne bir eğrilik, ne de bir yumruluk göremeyeceksin.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin.»

Diyanet İşleri (eski)
(105-108) Sana dağları sorarlar; de ki: 'Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin.'

Diyanet İşleri
“Orada hiçbir çukur, hiçbir tümsek göremeyeceksin.”

Diyanet Vakfi
Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.

Celal Yıldırım
(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.

Suat Yıldırım
"Orada artık ne iniş, ne yokuş göreceksin!"

Ali Fikri Yavuz
Onlarda ne bir iniş, ne de bir yokuş göremiyeceksin.

İbni Kesir
Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin.

Abdulbaki Gölpınarlı
Orada ne bir iniş görebilirsin, ne bir tümsek.

Adem Uğur
Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.

Ali Bulaç
"Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek."

Bekir Sadak
(105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman'in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.»

Fizilal-il Kuran
O alanda hiçbir engebe, hiçbir tümsek göremezsin.

Gültekin Onan
"Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek."

Muhammed Esed
(öyle ki) orada ne kıvrım ne de tümsek göreceksin".

Şaban Piriş
Artık orada ne bir çukur ne de bir tümsek görebilirsin?

Tefhim-ul Kuran
«Orada ne bir eğrilik göreceksin, ne de bir tümsek.»

Ümit Şimşek
Öyle ki, onda ne bir eğim görürsün, ne bir yükseklik.

Süleyman Ateş
Orada ne bir eğrilik, ne de bir tümsek görmeyeceksin.

Yaşar Nuri Öztürk
"Yerlerinde bir eğrilik de bir yumruluk da görmeyeceksin."

Edip Yüksel
'Orda ne ufak bir eğrilik ne de bir tümsek göreceksin.'