إِنَّ الْمُجْرِمِينَ فِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ
İnnel mucrimîne fî dalâlin ve suur(suurin).
| inne | : muhakkak ki |
| el mucrimîne | : suçlular, günahkârlar |
| fî dalâlin | : dalâlet içinde |
| ve suurin | : ve çılgınlık |
Şübhe yok ki günahkârlar (dünyâda) sapıklık ve (âhiretde) çılgın ateşler içindedirler.
(46-47) Hayır. Onların asıl mev'idleri Kıyamettir. O Kıyamet ise daha dehşetlidir ve daha acıdır. Şüphe yok ki günahkârlar, bir sapıklık ve çılgın ateşler içindedirler.
Muhakkak ki mücrimler şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler
Muhakkak ki, suçlular şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler.
Muhakkak ki suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
Doğrusu suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
Şüphesiz suçlular (müşrikler) sapıklık ve ateşler içindedirler.
Şüphesiz suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
Şüphesiz ki, suçlu günahkârlar sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
Mücrimler tam bir şaşkınlık ve çılgınlık içindedirler.
Muhakkak ki mücrimler (müşrikler) şaşkınlık ve çılgın ateşler içindedirler.
Muhakkak ki suçlular; sapıklık ve çılgın ateşler içindedirler.
Şüphe yok ki suçlular, sapıklık içinde ve yakıp kavuran ateşlerdedir.
Şüphesiz suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
Hiç şüphesiz suçlular günahkarlar, bir sapmışlık (dalâlet) ve çılgınlık içindedirler.
Dogrusu suclular sapiklik ve cilginlik icindedirler.
Suçlular şaşkınlık ve ateş içindedirler.
Hiç şüphesiz suçlular günahkarlar, bir sapmışlık (dalalet) ve çılgınlık içindedirler.
çünkü, günaha batmış olanlar (o zaman, görecekler ki) sapıklıkta ve ahmaklıkta kaybolup gitmişler!
Şüphesiz günahkarlar sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
Hiç şüphesiz suçlu günahkâr olanlar, bir şaşkınlık (sapıklık) ve çılgınlık içindedirler.
Mücrimler şaşkınlık ve çılgınlık içindeler.
Suçlular bir sapıklık ve çılgınlık içindedir.
Kuşkusuz, suçlular, şaşkınlık ve çılgınlık içindedir.
Suçlular bir sapıklık ve cehennem içindedir.