kamer suresi 35. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55


نِعْمَةً مِّنْ عِندِنَا كَذَلِكَ نَجْزِي مَن شَكَرَ

Ni’meten min indina, kezâlike neczî men şeker(şekere).


ni'meten: bir ni'met olarak
min indi-nâ: katımızdan
kezâlike: işte böyle
neczî: cezalandırırız, mükâfatlandırırız
men şekere: şükreden kimseyi


Hasan Basri Çantay
Tarafımızdan bir ni'met olarak. İşte şükredenleri biz böyle mükâfatlandırırız.

Ömer Nasuhi Bilmen
Bizim tarafımızdan bir nîmet olarak, işte şükredeni öylece mükâfaatlandırırız.

Elmalılı Hamdi Yazır
Tarafımızdan bir ni'met olarak, işte şükredeni böyle karşılarız

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Tarafımızdan bir nimet olarak! İşte şükredeni böyle karşılarız.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız.

Diyanet İşleri (eski)
(34-35) Biz de üzerlerine taş yağdıran bir rüzgar gönderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarını, katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredene işte böyle mükafat veririz.

Diyanet İşleri
(34-35) Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız.

Diyanet Vakfi
(34-35) Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.

Celal Yıldırım
(34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru yağdıran bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız.

Suat Yıldırım
(34-35) Biz de Lût’un ailesi dışında, hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Onları ise, tarafımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredenleri Biz böyle ödüllendiririz.

Ali Fikri Yavuz
Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte (iman ve itaat etmek suretiyle nimetimize) şükür edeni, böyle mükâfatlandırırız.

İbni Kesir
Katımızdan bir nimet olarak. İşte Biz; şükredeni böyle mükafatlandırırız.

Abdulbaki Gölpınarlı
Katımızdan bir nîmet olarak; işte böyle mükâfatlandırırız şükredeni.

Adem Uğur
Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.

Ali Bulaç
Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

Bekir Sadak
(34-35) Biz de uzerlerine tas yagdiran bir ruzgar gonderdik. Ancak, Lut'un taraftarlarini, katimizdan bir nimet olarak seher vakti kurtardik. sukredene iste boyle mukafat veririz.

Fizilal-il Kuran
Tarafımızdan sunulmuş bir nimet olarak. Biz şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

Gültekin Onan
Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

Muhammed Esed
katımızdan bir nimet olarak; işte biz şükredenleri böyle ödüllendiririz.

Şaban Piriş
Katımızdan bir nimet olarak. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

Tefhim-ul Kuran
Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

Ümit Şimşek
Bu ise katımızdan bir nimet idi. Şükredeni Biz böyle ödüllendiririz.

Süleyman Ateş
Katımızdan bir ni'met olarak. Biz şükredeni böyle mükâfâtlandırırız.

Yaşar Nuri Öztürk
Katımızdan bir nimet olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz biz.

Edip Yüksel
Katımızdan bir iyilik olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz.