وَلَكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّى
Ve lâkin kezzebe ve tevellâ.
| ve lâkin | : ve lâkin |
| kezzebe | : yalanladı |
| ve tevellâ | : ve yüz çevirdi |
fakat (üstelik Kur'ânı) yalanlamış, (îmâna) arkasını dönmüş,
(31-32) Fakat ne tasdik etti ve ne de namaz kıldı. Velâkin tekzîp etti ve yüz çevirdi.
Ve lâkin yalan dedi ve döndü
Fakat yalan dedi ve döndü.
Fakat yalanladı ve döndü.
(31-33) O, Peygamberi doğrulamamış, namaz kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti.
Fakat yalanlamış ve yüz çevirmişti.
Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.
Fakat hem yalanlamıştı, hem yüzçevirmişti.
Hep hakkı yalan sayıp ona sırtını dönerdi.
Ancak yalan söyledi ve (itaat etmekten) yüz çevirdi.
Fakat yalanlamış, yüz çevirmişti.
Ve fakat yalanlamıştır, yüz çevirmiştir.
Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.
Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
(31-33) O, peygamberi dogrulamamis, namaz kilmamis, ama yalanlayip yuz cevirmis, sonra da salina salina kendinden yana olanlara gitmisti.
Tersine inkâr etti ve sırt çevirdi.
Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
tam tersine, hakikati yalanladı ve (ondan) uzaklaştı,
Fakat, yalanlamış, yüz çevirmiş.
Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
Yalnız yalanladı, yüz çevirdi.
Fakat yalanladı, döndü.
Tam aksine, yalanladı, gerisin geri döndü.
Fakat yalanladı ve yüz çevirdi.