وَلَا يُؤْذَنُ لَهُمْ فَيَعْتَذِرُونَ
Ve lâ yu’zenu lehum fe ya’tezirûn(ya’tezirûne).
| ve lâ yu'zenu | : ve izin verilmez |
| lehum | : onlara |
| fe | : artık, öyle ki, ki |
| ya'tezirûne | : özür dilerler, özür beyan ederler |
Onlara izin de verilmeyecek ki özür dilesinler.
Ve onlar için izin verilmez, itizarda da bulunamazlar.
İzin de verilmez ki i'tizar ederler
İzin de verilmez ki, özür dileyeler!
Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.
Onlara izin de verilmez ki özür beyan etsinler.
Onlara izin de verilmez ki, özür dilesinler.
Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.
Kendilerine izin verilmez ki özür beyân etsinler.
Kendilerine konuşma izni verilmez ki özür dilesinler.
Kendilerine izin verilmez ki, özür dilesinler.
Onlara izin de verilmez ki özür dilesinler.
Onlara izin de verilmez, özür getiremezler.
Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler.
Ve onlara özür beyan etmeleri için izin verilmez.
Onlara izin de verilmez ki ozur beyan etsinler.
Özür dilemelerine de izin verilmez.
Ve onlara özür beyan etmeleri için izin verilmez.
ve özür dilemelerine izin verilmeyeceği o Gün.
Özür dilemeleri için onlara izin verilmez.
Ve onlara, özür beyan etmeleri için izin de verilmez.
İzin de verilmez ki özür dilesinler.
Kendilerine izin de verilmez ki özür dilesinler.
İzin verilmez ki onlara özür dilesinler.
Ve özür dilemeleri için onlara izin de verilmez.